G20 Enerji Bakanları Toplantısı

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Ali Rıza Alaboyun, İstanbul’da G20 bünyesinde düzenlenen "Sahraaltı Afrika’da Enerjiye Erişim" konulu konferansta konuştu.

01.10.2015
  • Paylaş

G20’nin en önemli ve en etkili uluslararası platformlardan biri olduğunu ifade eden Alaboyun, “G20 ülkeleri sadece dünya ekonomisinin yüzde 85’ini, ticari hacminin de yüzde 80’ini temsil etmekle kalmıyor. Dünya nüfusunun da üçte ikisini temsil ediyor” dedi.
Bakan Alaboyun, enerjinin, insanlığın bir sorunu olduğuna dikkati çekerek, ilk ampulün icadından bu yana 100 yıl geçmesine rağmen dünyada hala elektriğe erişimi olmayan yer olduğuna işaret etti.
Alaboyun, elektriğin basit tanımı ötesinde çok önemli bir anlam ifade ettiğine değinerek, "Teknolojiyi, telefonlarınızı, bilgisayarlarınızı düşünün. Bazıları için elektriksiz yaşam sıkıcı bir hayat demek. Elektrik yok, telefon, internet, televizyon yok ama bazı yerler için elektriksiz kalmak demek ilaçları saklayacak buzdolabının olmaması, akşam kitap okuyacak bir ışığın olmaması ya da kuyulardan su çekecek pompanın çalışmaması demek" diye konuştu.
Uluslararası Enerji Ajansı’nın verilerine göre dünyada 1,1 milyar insanın elektriğe erişimi olmadığını, 2,6 milyar insanın da temiz yemek yapma imkanına sahip olmadığını kaydeden Alaboyun, "Bu insanların yüzde 85’i ya Sahraaltı Afrika Bölgesi'nde ya da gelişmekte olan Asya’da yaşıyor. Bu insanların yüzde 84’ü kırsalda yaşıyor. Bu da kalkınmada önemli bir bariyer. Merkezi kalkınma sorunlarını, yoksulluğu çözmek istiyorsak, sağlık hizmetleri sunmak istiyorsak enerji erişimini sağlamamız gerekiyor. Tek tek toplumlarda, hanelerde yoksulluğu çözmeye çalışabilirsiniz ama her halükarda herkesin enerjiye erişimini sağlamak kalkınmada çok önemli bir güç. Enerjiye erişim yerel ekonomik faaliyetleri arttırdığı gibi daha fazla istihdam anlamına da geliyor" ifadelerini kullandı.
Alaboyun, Türkiye’nin G20 dönem başkanlığına başladığında, amacının G20 ülkelerinin G20 dışındaki faaliyetlerini arttırmak olduğunu hatırlatan Alaboyun şöyle devam etti:
"Bizce G20 muhteşem bir platform. En büyük enerji üretici ve tüketicilerini bir araya getirebiliyoruz. Bu bağlamda çabalarımız Sahraaltı Afrika’ya odaklandı. Burada enerji erişim sorunu en yoğun şekilde yaşanıyor. Çok önemli görüşmelerimiz oldu. Afrika’dan katılımcıları da bir araya getirdik. Bütün çalışmalarımız sonucunda G20 Enerji Erişim Eylem Planımızı ortaya çıkardık. Bizce bu eylem planı bu yıl ve gelecekte faaliyet gösterecek platform için önemli. Önceliklerimizden bir tanesi uygulama.
G20 diğer mekanizmalar, konularla ilgili birçok karar aldı. Hedefler, planlar ve düzenlemeler belirlendi. Sahraaltı Afrika ülkeleri için de belirlendi ama bütün bunlar uygulamaya dökülmezse inandırıcılığı kalmıyor. Büyümeye yatırım da önceliklerden bir tanesi. Enerji açığı için yatırım tabii önemli ama bu nasıl sağlanacak o da önemli."
Geçmiş yıllarda çok yenilikçi iş modellerinin ortaya çıktığını belirten Alaboyun, "Bu sene G20 ülkeleri dışında kalkınma kavramı geliştirildi. Kendimize şunu sorduk; Enerjideki gelişme dünyadaki enerji dağılımını dengeliyor mu, enerji erişimi olduğu zaman yoksulluk azalacak mı, daha fazla eğitim, daha iyi sağlık hizmetleri anlamına mı gelecek? Bunlar çok önemli konular" diye konuştu.
Alaboyun, Afrika’da enerji sektörünün kalkınmasının, bölge kalkınması için hayati öneme sahip olduğunu vurguladı. Bölgedeki gelişimin arzu edilen düzeyde olmadığına dikkati çeken Bakan Alaboyun, Sahraaltı Afrika Bölgesi’nde hala birçok hizmete erişimin kısıtlı olduğunu kaydetti. Alaboyun, sözlerini şöyle tamamladı:
"600 milyondan fazla insan elektrik erişimine sahip değil. 730 milyon kişi hala yemek yaparken katı biyokütlelerden faydalanıyor. Sahraaltı ülkelerinin enerji miksi için büyük potansiyeli var. Solar, güneş ve farklı enerji kaynakları katı atıklar ve fosil yakıtlar yerine kullanılabilir. Buradaki durumu farklı paydaşlar olarak, farklı yönleriyle ele alıyoruz. G20 Enerji Erişim Eylem Planı geleceğimiz için çok önemli bir adım olacak. Bu plan enerji erişiminde gönüllü iş birliği anlamında çok önemli adımları bir araya getirecek. Burada mevcut girişimler de dikkate alınacak. Bilgi deneyim ve iyi uygulamaların paylaşımıyla değer ekleme şansımız olacak. Tabii ki ülkelerin kalkınma önceliklerine göre bunu yapacağız. Deneyimizi paylaşıp beklentilerimizi dile getireceğiz."