Bakan Yıldız Yukiya Amano ile Görüştü
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Yıldız Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı Genel Direktörü Yukiya Amano ile görüştü.
Bakan Yıldız, Amano ile bakanlıkta düzenlediği ortak basın toplantısında, görüşmede, Türkiye'nin bir kez daha nükleer güç santralleriyle ilgili siyasi duruş ve kararlığını vurguladığını, Akkuyu ve Sinop nükleer güç santrallerinin ajansın belirlediği teknik özelliklere uygun yapılmasını konuştuklarını söyledi.
Entegre nükleer altyapıyla ilgili yaklaşık 300 sayfalık bir çalışmayı tamamladıklarını dile getiren Yıldız, görüşmede, bu konuda yapılması gerekenleri değerlendirdiklerini ifade etti.
Uluslararası tecrübelerin aktarılması, inşaatı devam eden 72 santralin güvenlik sistemlerinin yapılanması, işletmedeki yaklaşık 440 nükleer santralin güvenlik ve işletme yapılarıyla ilgili görüşmeler yaptıklarını anlatan Yıldız, şöyle konuştu:
"İşbirliğimiz güçlü şekilde devam edecek. Viyana'da Türk mühendislerimiz çalışıyorlar. Onların sayısının artırılabileceğini söylediler. Bu işin kültürünü yerleştirebilmek için uğraşıyoruz. Nükleer santrallerin kendine has bir kültürü var. Bunu mutlaka yerleştirmemiz lazım. Eğitimiyle, sanayi yapılanmasıyla, teknik uygulamalarıyla bunu sağlamamız gerek. Bunları konuştuk. Fransa, Rusya, Güney Kore, Japonya ve Teksas'ta nükleer güç santralleriyle alakalı teknoloji üniversiteleri var. Bunların sayısı çok az. Bunlardan bir tanesini Türkiye'de kurmayı düşünüyoruz. Bunu da konuştuk."
Türkiye Atom Enerjisi Kurumunun yapılanmasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Yıldız, "TAEK'in özerk ve bağımsız olmak kaydıyla düzenleyici ve araştırmacı kısımlarının ayrıştırılması, seçkin ve verimli bir şekilde düzenlenmesini amaçlıyoruz" dedi.
Nükleer güç santrallerinin iklim değişiklikleri, ekonomi ve enerji güvenliği açısından son derece önemli hale geldiğini ifade eden Yıldız, "Fukuşima kazası dünya için bir tehdittir ama yeni yapılacak santraller için bir fırsattır. Türkiye bunların her birini değerlendiriyor ve iyi bir çalışma ortaya koymaya gayret ediyor" şeklinde konuştu.
Nükleer eğitime gönderilen öğrenciler
Bakan Yıldız, nükleer enerji konusunda eğitim için Rusya'ya gönderilen öğrencilere yönelik sorular üzerine, Rusya ile yaptıkları eğitim anlaşması gereği her yıl 100 öğrenciyi bu ülkeye gönderdiklerini söyledi.
Bu yıl eğitimlere katılmak için 5 bin civarında başvuru olduğunu belirten Yıldız, yapılacak değerlendirmelerin ardından eğitime katılan öğrenci sayısının 300'e çıkacağını ifade etti.
Nükleer santralleri inşa edene kadar bu sayının 600'e çıkmasını amaçladıklarını dile getiren Yıldız, müracaatların fazlalığının sevindirici olduğunu, başarılı bir mülakat süreci geçirileceğine inandığını kaydetti.
Akkuyu ve Sinop'ta yapılacak nükleer santraller
Taner Yıldız, Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nin ÇED sürecine ilişkin soruları yanıtlarken, ilk ÇED başvurusunun bir kısım şekli şartlardan dolayı iade edildiğini anımsattı. Daha sonra yaklaşık 3 bin sayfalık doküman üzerinde değerlendirme yapıldığını ifade eden Yıldız, şöyle konuştu:
"Yeterli görüldüğünde, zannediyorum 1 ay içerisinde bu görüşmeleri tamamlayacaklar. O zaman komisyon, ÇED'le alakalı görüşlerini belirleyecek. ÇED'in ve oradaki imarın tamamlanmasıyla inşaat sürecine başlanacaktır. Bir kısım yer tespiti ve kum ocağı çalışmalarının yapılmasıyla ilgili 'inşaat başladı' diye haberler görüyorum. Bu gerçeği yansıtmamaktadır. Kurallarına uygun, hukuk kaidesi içerisinde ve dikkatli yapmaya çalıştığımız bir iş.
Aynı şekilde Sinop'ta da nükleer güç santralleriyle alakalı MTA'nın verdiği verilerin, sismiklerin güncellenmesiyle alakalı Japonya yeni bir araştırma yapıyor denizde. Yer değiştirmeye gerek var mı, 3 kilometre ileri, 5 kilometre geri almaya ihtiyaç var mı, bunlara bakıyorlar. Şu ana kadar yapılan çalışmalar önceki tespitlerden hareketle sürecin devamı yönünde ve herhangi bir yer değişikliğinde gerek olmadığı şeklinde. Böyle bir gelişme olsa dahi bunları birebir, sıcağı sıcağına izliyoruz. Önemli olan Türkiye'nin en sağlam yapılarını nükleer güç santrallerinde yapmak ve bir deprem bölgesindeki Türkiye'de bu yapıları teknolojiyle buluşturmaktır. Bu dikkatli çalışmamıza devam edeceğiz."
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı Genel Direktörü Amano
Amano, basın toplantısında, Türkiye'nin UAEA için hem bölgede hem de bölge dışında çok önemli bir partner olduğunu belirtti. Amano, "Türkiye son dönemlerde nükleer enerji tanıtımı konusunda çok önder durumda olan bir ülke. Bu önemli projeler kapsamında Türkiye ile işbirliklerimize devam ediyoruz" dedi.
Bugünkü görüşmelerde, Türkiye ile işbirliğinin nasıl güçlendirileceğini görüştüklerini ifade eden Amano, "Görüşmelerde Akkuyu ve Sinop projelerini, Türkiye'nin nükleer anlamında ilerlemesi için takip etmesi, uygulaması gereken aşamaları ele aldık" diye konuştu. Amano, sözlerine şöyle devam etti:
"Türkiye'deki nükleer enerji politikaları çerçevesinde, aynı zamanda hukuki bir çerçeve de uygulanacaktır. Bu görüşmeler esnasında bizim vurguladığımız özellikle nükleer enerjisi düzenleyici kurumunun bağımsız ve sağlam olması gerektiğiydi. Çünkü biz Fukuşima kazasından dersleri çıkardık. Dışişleri Bakanı Davutoğlu ile diğer konuların yanı sıra İran konusunu da ele aldık ve Bakan Yıldız ile de nükleer enerjiyle ilgili konuları görüştük."
Fukuşima önlemleri arttırdı
Fukuşima kazası sonrası ne gibi önerilerde bulunduğunun sorulması üzerine Amano, şunları kaydetti:
"Fukuşima büyük bir kazaydı. Deprem ile tsunamiden dolayı meydana gelen kazaydı. Onun yanı sıra insan hataları da çoktu. Fukuşima kazasından sonra ben bizzat bakanlar toplantısının yapılmasına ve bu toplantıda da bir deklarasyonun kabul edilmesini önermiştim. Bu yapıldı. Daha sonra da bir eylem planı kabul edildi, uygulandı. Bu etkinlikler sonucu nükleer enerji güvenliğinin arttırılması konusu gündeme geldi.
Ben bu görevimde yaklaşık 30 ülkeyi ziyaret ettim ve her gittiğim ülkede santralleri ziyaret etmeye, sahayı ziyarete çalışıyorum. Bizim gözlemlerimiz, özellikle güvenlik anlamında çok iyi ilerlemeler kaydedildi. Birçok santralde ilave mobil jeneratörler konuldu, ilave su soğutucu sistemler inşa edildi. Acil durumlar için gerekli aletlerin sayıları arttırıldı, santraller su geçirmez bir yapıya getirildi. Bu teknik konuların yanı sıra da düzenleyici kurumların hem bağımsız hem sağlam olması yönünde bazı çalışmalar yapıldı. Bu çalışmaların sonucunda nükleer güç santrallerinde güvenlik tedbirleri çok daha artmış oldu."
İran için destek istedi
"İran konusunda Türkiye'den talebiniz oldu mu?" sorusu üzerine Amano, bunun, uzun geçmişe dayanan, çok karmaşık bir konu olduğunu söyledi.
İran'ın, Cumhurbaşkanı Ruhani'nin göreve gelmesiyle konuya yaklaşımının daha olumlu olduğunu ve müzakerelerde bazı ilerlemeler kaydedildiğini anlatan Amano, "Sayın Dışişleri Bakanı Davutoğlu ile görüşmemizde konuyla ilgili ABD ve Türkiye'nin oynayacağı rol çok önemli olduğundan, İran ile nükleer konuların çözülmesinde işbirlikçi bir yaklaşımda bulunması için desteklerini istedim. Diplomatik yollardan dostane bir şekilde çözümlenmesi konusunda desteklerini istedim" dedi.
Ermenistan'daki nükleer santral
Ermenistan'daki Metzamor Nükleer Santralinin güvenliğine ilişkin soru üzerine de Amano, şunları kaydetti:
"Metzamor santralinin güvenliğine gelince, bir santralin işletmesi ve güvenliği ile ilgili konular o devletin sorumluluğunda olup bununla ilgili ajansımızın yapabileceği çok bir şey yok. Ben Ermenistan'ı ziyaret ettim. Bizim ajansımız tarafından verilen tavsiyeleri azami şekilde uygulamaları konusunda teşvik ediyoruz. Ziyaretim esnasında da bunu doğrulamış oldum. Bunun yanı sıra bizim teknik uzman ekiplerimiz santrali ziyaret etti. İşletme güvenliği konusunda bir ekibimiz 2011 ve 2013 yıllarında sahayı ziyaret ettiler. Bunun dışında düzenleyici konularla ilgili bir misyonumuz da Ermenistan'ı ziyaret etti. Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı olarak birtakım öneriler ve tavsiyelerde bulunduk. Ajans olarak ülkelerden bu tavsiyeleri uygulamalarını bekliyoruz. Beklenen onların tavsiyelere uymalarıdır. Ermenistan'da gözlemlediğimiz bizim tavsiyelerimizin birçoğu uygulandı. Bazı gelişmeler, iyileşmeler söz konusu. Daha çok şey yapılmalı."