Bakan Albayrak Viyana’da UAEA Genel Kurulu'na katıldı

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Avusturya'nın başkenti Viyana'da Birleşmiş Milletler (BM) Viyana Ofisi'nde düzenlenen Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın (UAEA) Genel Kurulu'na katıldı.

26.09.2016
  • Paylaş

Genel Kurul öncesinde BM Viyana Ofisi'nde çalışan Türk diplomatlar ve vatandaşlarla bir araya gelen Albayrak, Japonya Devlet Bakanı Hirotaka Ishihara ile de ayaküstü görüştü.
Bakan Albayrak, daha sonra Rusya Devlet Nükleer Enerji Şirketi (Rosatom) Başkanı Sergey Kiriyenko ve UAEA Başkanı Yukiya Amano ile ayrı ayrı görüşmelerde bulundu.
Genel Kurul'da yaptığı konuşmada Albayrak, UAEA'nın kurulduğu günden beri önemli misyon yüklendiğini, insanoğlunun ihtiyacı olan barışçıl nükleer enerjinin faydalarını genişletmeye ve nükleer silahların yayılmasını önlemeye çalıştığını ifade etti.
UAEA'nın, üye ülkelerin ihtiyaçlarını başarılı şekilde değerlendirdiğini dile getiren Albayrak, "Bugün UAEA, uluslararası nükleer işbirliğinde merkezi rol üstlenmektedir. Küresel kalkınmaya katkı sağlamakta ve nükleer silahların yayılmamasına her zamankinden daha fazla katkı sağlamaktadır." diye konuştu.
Albayrak, Türkiye'nin, UAEA'nın görevine uygun hareket etmesini memnuniyetle karşıladığını ifade ederek, "UAEA'nın görevlerini etkili şekilde yerine getirmesi için gerekli siyasal, teknik ve finansal desteğe sahip olmasını sağlamak zorundayız." dedi.
Nükleer güvenliğe yönelik sınamalar ve tehditlerin çözümü için önemli gelişmeler yaşandığını vurgulayan Albayrak, ABD'nin başkenti Washington'da nisan ayında Nükleer Güvenlik Zirvesi yapıldığını ve zirvede gelecek yıllarda nükleer risk görünümünü artıracak yeni yükümlülüklerin değerlendirildiğini anımsattı.
Albayrak, Türkiye'nin zirvede yayınlanan ve UAEA'nın küresel nükleer güvenlik işbirliğini genişletmeyi hedefleyen bildiriyi memnuniyetle karşıladığını aktardı.

"Sınırlarımızı aşan güvenlik risklerini görmezden gelemeyiz"

Nükleer güvenliğin sorumluluğu devletlere bağlı iken nükleer tehditlerin ve nükleer terörizmin sonuçlarının uluslararası sınırları aştığına işaret eden Albayrak, şunları kaydetti:
"Bugünün dünyasında bölgesel tehditler çok hızlı şekilde küresel olguya dönüşmektedir. Her ülke kendi nükleer santrali ile ilgili tedbirleri alsa bile sınırlarımızı aşan güvenlik risklerini görmezden gelemeyiz. Bu nedenle yasal çerçeveyle sınırlandırılmayacak geniş güvenlik perspektifine sahip olmalıyız. Muhtemel tehditlere karşı işbirliği içerisinde kararlı hareket etmek zorundayız. Her ülke en iyi çabalarını ortaya koymalıdır."
Albayrak, Türkiye'nin nükleer güvenliğin artırılmasında ulusal ve uluslararası çalışmalara katkı sunduğunu, Nükleer Terörizmin Önlenmesine İlişkin Uluslararası Sözleşme'yi (ICSANT) yürürlüğe koyduğunu hatırlatarak, bu sözleşmeye uygun olarak ulusal mevzuatın güncellendiğini vurguladı.
Türkiye'nin, dünyanın nükleer silahlardan arındırılması ile güvenli, emniyetli ve barışçıl nükleer enerji kullanımının sağlanmasına yönelik çalışmalar yürüttüğünü ifade eden Albayrak, bu kapsamda Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması'na önem verdiklerini bildirdi.

"Protokolleri imzalayın" çağrısı

UAEA'nın, Kapsamlı Güvence Denetimleri Anlaşması ve Ek Protokolleri'nin sıkı denetim için gerekli araç olduğunu anlatanAlbayrak, "Ek protokolleri imzalayan ülkelerin 127'ye çıkmasından memnuniyet duyuyoruz. Türkiye, Kapsamlı Güvence Denetimleri Anlaşması ve Ek Protokolleri imzalamayan, onaylamayan ve uygulamayan bütün devletleri ertelemeksizin imzalamaya, onaylamaya ve uygulamaya çağırmaktadır." dedi.
Türkiye'nin bu protokolleri sonuçlandırdığını kaydeden Albayrak, UAEA'nın, 2012'de Türkiye'deki nükleer materyallerin barışçıl faaliyetler içinde olduğunu onayladığını söyledi.

"Suriye toprakları UAEA denetçilerine açılmalı"

Öte yandan Albayrak, İran'ın nükleer programıyla ilgili yapılan nükleer anlaşmanın tam şeffaflık içinde ve tartışmasız uygulanmasını beklediklerini aktardı.
UAEA'dan Suriye'de güvence denetimleri anlaşmasının uygulanmasını isteyen Albayrak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz, bugünkü Suriye'nin her zamankinden daha fazla kırılgan olduğu gerçeğinin farkındayız. Bu güvence denetimlerini olumsuz yönde etkilemektedir. Bu bağlamda Suriye'nin, güvence denetimleri anlaşması ek protokollerini imzalaması ve topraklarını UAEA denetçilerine açması sağlanmalıdır. Bu, Suriye gibi vatandaşları üzerinde kimyasal silah kullanmaya devam eden bir ülkede büyük önem taşımaktadır."
Türkiye'nin nükleer silahlardan arınmış bir Ortadoğu'ya destek verdiğini kaydeden Albayrak, 2012'de bu yönde yapılacak konferansın toplanamamasının hayal kırıklığı yarattığını hatırlattı.
Albayrak, "Bütün tarafları ileriye dönük bir anlaşma yapmaya çağırıyoruz. Türkiye, Ortadoğu'daki her bir ülkenin nükleerden arındırılmış bölgeye ulaşmak için güvence denetimleri anlaşmasını imzalaması politikasını desteklemektedir." dedi.

"Metzamor Nükleer Santrali kapatılmalı"

Kullanım tarihi geçmiş nükleer santrallerin emniyetinin Türkiye için endişe kaynağı olduğunu belirten Albayrak, bütün üye ülkeleri bu tür nükleer santrallerini gözden geçirmeye davet etti.
Ermenistan'daki 47 yıllık Metzamor Nükleer Santrali'nin deprem bölgesinde ve Türkiye'nin sadece 16 kilometre uzağında yer aldığını anımsatan Albayrak, koruma yapılarından yoksun bu santralin Türkiye ve Ermenistan'ın komşuları için endişe kaynağı olmaya devam ettiğini bildirdi.
Albayrak, nükleer güvenliğin her şeyden önce geldiğini ve risklerin ortadan kaldırılması için gerekli önlemlerin alınması gerektiğini ifade ederek, "Metmazor Nükleer Santrali kapatılmalıdır. Bölge ve dünya, Çernobil kazasından sonra bir başka nükleer kazayı göze alamaz." diye konuştu.
Türkiye'nin enerji arzını artırmaya ve çeşitlendirmeye kararlı olduğunu ve bu kapsamda farklı ülkelerle anlaşmalar imzaladığını söyleyen Albayrak, her biri dört reaktörden oluşan üç nükleer santral projesi için çalışmaların devam ettiğini aktardı.
Akkuyu Nükleer Santrali için Rusya'yla, Sinop Nükleer Santrali için de Japonya ile anlaşma imzalandığını hatırlatan Albayrak, üçüncü proje için fizibilite ve yer bakım çalışmalarının sürdüğünü anlattı.
Albayrak, Türkiye'nin nükleer santrallerle ilgili bütün önlemleri aldığını, UAEA güvenlik standartlarını takip ettiğini ve ikili işbirliği anlaşmaları imzaladığını sözlerine ekledi.