Bakan Albayrak Uluslararası Enerji Ajansı'nın Türkiye Raporu Lansmanı'na Katıldı

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Başbakanlık Dolmabahçe Ofisi'ndeki Uluslararası Enerji Ajansı'nın Türkiye Raporu Lansmanı'nda, enerjinin gelecek 10 yılda birçok yeni gelişmeye açık olacağını söyledi.

30.09.2016
  • Paylaş

Berat Albayrak, Türkiye'nin 2002'den sonraki süreçte artan büyümesini destekleme amacıyla altyapı yatırımlarına, verimlilik ve iyileştirme noktasında da petrol, doğalgaz ve doğal kaynaklar için birçok yatırıma odaklandığını anlattı.
Türkiye'nin enerji kaynaklarını çeşitlendirmesinin çok önemli olduğunun altını çizen Albayrak, şöyle konuştu:
"Petrol ve gaz ihtiyacımızın yüzde 90-95'ini ithal ediyoruz. Öyle bir ülkeden bahsediyoruz ki bölge coğrafyasında ham madde rezervleri önemli miktarda. Türkiye'nin pazar ülkeleri için transit bir ülke olabilme, kaynak ülkeler için istikrarlı bir yol olabilme rolünü de çok sağlıklı oynaması, ihtiyaç anında hazır olması çok önemli. Türkiye'nin yer altı ve maden zenginliklerini enerji sektörüne verimli bir şekilde kazandırmak yönünde adımlar atılacak. Son yıllardaki arama çalışmalarıyla özellikle yerel kömür konusunda yerli ve yeni stratejimiz çerçevesinde yeni teknolojilerle temiz teknolojiye entegre olmak koşuluyla daha yoğun şekilde çalışacağız ve projeleri hayata geçireceğiz. Çevresellikten taviz veremeyiz ama kimse Türkiye'den yerli kaynaklarını bir kenara koymasını beklemesin."

"Yıl başından itibaren önemli adımlar atılacak"

Türkiye'nin özellikle doğalgaz konusunda önemli yatırımlara imza attığını vurgulayan Albayrak, "Doğalgaz depolamanın yanı sıra, yüzer LNG terminali diye de adlandırılan floating storage and regasification (FSRU) gemileri ve bölgesel yeni çeşitlendirilmiş boru hattı yatırımlarının, Türkiye'nin gaz piyasasının arz önünü daha da iyileştirme yönünde yılbaşından itibaren çok önemli adımlar atmak için düğmeye bastık." diye konuştu.
Yıl başından itibaren doğalgaz depolama konusunda neticelerin görülmeye başlanacağını anlatan Albayrak, şöyle devam etti:
"Hedefimiz 2019-2020 sürecinde, önümüzdeki 5 yılda doğalgaz konusunda altyapı iyileştirilmesi. Bunun yanında uluslararası müzakereleri yürüttüğümüz alternatif pazarlar geliştirmek için müzakerelerimiz çok dinamik şekilde devam ediyor. Çok yoğun çalışmaya devam edeceğiz. Altyapı çok önemli. Türkiye uzun yıllar altyapı noktasında mevcut ihtiyaçları karşılama açısından yatırımlarını hayata geçirmekte zorlanmış bir ülke. İktidarımız döneminde, hükümetimiz döneminde sadece bunu karşılama yönünde değil büyümeyi de aynı şekilde destekleme yönünde altyapı yatırımlarına imza attık. Yeterli mi değil. Enerji noktasında Çin'den sonra en hızlı büyüyen ikinci ülkeyseniz, çok daha iyi ve verimlisini yapmak zorundasınız. Özellikle elektrik üretim ve dağıtımı konusunda, mevcut kurulu güç tesisatları noktasında, iyileştirme, kamu ve özel noktasında önemli adımlar attık, atacağız. Tüm bu çerçevede enerjiyi ithal ettiğimiz bir ülkede her bir dolar, sent ve lira ne kadar kıymetli olduğu gerçeğinden hareketle bizim için büyük bir önem arz ediyor."

Rüzgar ve güneşte önemli potansiyel

Albayrak, yer altı ve maden zenginliklerinin enerji sektörüne çok daha verimli şekilde kazandırılması yönünde de adımlar atılacağını vurgulayarak, "Son yıllardaki arama çalışmaları çerçevesinde, sahip olduğumuz rezervler, özellikle yerel kömür konusunda yerli ve yeni stratejimiz çerçevesinde yeni teknolojilerle temiz teknolojiye entegre olmak koşuluyla daha yoğun şekilde çalışacağız ve projeleri hayata geçireceğiz. Çevresellikten taviz veremeyiz ama kimse Türkiye'den yerli kaynaklarını bir kenara koymasını beklemesin." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin enerjide kurulu gücü çeşitlendirme hedefiyle yerli kaynakların yanı sıra yenilenebilir kaynaklara da yeni bir pencere açacağını dile getiren Albayrak, "Yenilenebilirin güneş ve rüzgar ayağıyla ilgili önemli adımlar atacağız. Yıl başından bugüne kadar çok yoğun bir mesai ortaya koyarak yıl sonu hedefimizi tutturmak için çok başarılı şekilde çalışmalar ortaya koyuldu. Ekim ayında hem güneş hem de yerli kömürle ilgili, takip eden aydan sonra da rüzgarla ilgili ilk adımları atacağız. Hakikaten Türkiye güneş ve rüzgarda çok önemli bir potansiyel ve kapasiteye sahip." dedi.

"Kamu her şeye burnunu sokan konumda olmayacak"

Hem ülke hem bölge ekonomisinde maliyet avantajı kazanabilmek için tamamen liberal politikalar içerisinde olunacağını vurgulayanAlbayrak, "Liberal politikalar içerisinde kamunun her şeye burnunu sokan her şeye karışan değil, piyasayı düzenleyen, piyasada yatırımcının, özel sektörün önünü açan, tabi ki regüle eden çerçevede olmak koşuluyla rolünü daha fazla oynamak zorundayız. Bunun bilinciyle hareket ederek adımlarımızı atacağız." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin uzun vadeli bir enerji ajandası olması gerektiğinin de altını çizen Bakan Albayrak, Fransa'da düzenlenen COP21 iklim zirvesinin önemine değinerek, karbon emisyonuyla ilgili adımların uzun yıllardır Türkiye tarafından desteklendiğini hatırlattı.
Albayrak, gelişmiş ve gelişmekte olan ülke sınıflarının doğru bir şekilde ayrılması gerektiğine dikkati çekerek şunları kaydetti:
"Türkiye'yle ilgili özel durumun altını bir kez daha çizmek istiyorum. Paris'te imzalanan, mutabakata varılan son noktadan sonra 2001, 2009, 2011 gibi Paris'ten önceki süreçteki Türkiye'nin statüsünün devamı çok önemli. Çünkü Türkiye gelişmekte olan bir ülke. Dolayısıyla gelişmiş ve gelişmekte olan ülke sınıfının doğru bir şekilde ayrılarak Türkiye'nin hakettiği gibi bu yeni süreçten faydalanması elzem. Aksi hem adaletsizlik hem haksızlık olur. Bunun için Paris öncesi devlet başkanları düzeyinde hem Fransa, hem Almanya'yla yapılan görüşmeler neticesinde Türkiye'nin sözlü özel durumunun altı bir kez daha çizildi. Her ne kadar Paris sonrası bu süreç zikredilmese de bu sürecin devamında Türkiye'nin özel durumunun devamı Türkiye'yi gelişmiş bir ülke gibi yükümlülük altına finansal yükümlülük altına sokulması hakikaten çok ama çok yanlış olur."
Türkiye'nin halihazırda kişi başına karbon emisyonu üretimi noktasında çok aşağılarda olduğunu anlatan Albayrak, "Bu temiz ve yenilenebilir enerji kapasitesini mümkün olduğunca korumaya, bu yatırımları desteklemeye ve teşvik etmeye, mevcut yatırımları da, fosil yatırımları da mümkün olan en son temiz teknolojilerle desteklemeye devam edeceğiz." ifadesini kullandı.