"Üretimi tamamlanan maden sahalarını yeniden doğaya kazandırıyoruz"

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Burdur'da Maden Sanayii İşverenleri Sendikası (MASİS) maden rehabilitasyon alanında fidan dikti, mermer işçileriyle bir araya geldi. Mermer şantiyesinde düzenlenen programda konuşan Dönmez, ağaçlandırma ve rehabilitasyon çalışmasının açılışı vesilesiyle Burdur'da olmaktan memnuniyet duyduğunu belirtti.

18.12.2021
  • Paylaş

Enerji ve tabii kaynaklar politikalarını planlarken ve yürütürken "3E" olarak vurguladıkları enerji, ekonomi ve ekoloji dengesini gözettiklerini bildiren Dönmez, bu çerçevede "Madenler de bizim çevre de. Ne madenlerimizden vazgeçeriz ne de çevremizden." diyerek bu hususun altını çizdiklerini anlattı.

Dönmez, Türkiye ne zaman madenlerle ilgili bir adım atsa birtakım güruhun adeta bir koro halinde hep itiraz ettiğini dile getirerek "Akıldan, bilimden, izandan uzak ideolojileri dallanıp budaklanır taraftar toplamaya başlarlar, işte o zaman dillerinin altındaki baklayı çıkarırlar. Biz bu hikayeyi daha önce çok gördük. 'Mesele ağaç değil, sen hala anlamadın mı?' deyip tüm Türkiye'yi ateşe verenler daha dün gibi hafızalarımızda. Tabii biz onların kim olduklarını, niyetlerinin ne olduğunu, neyi amaçladıklarını gayet iyi biliyoruz." ifadesini kullandı.

Televizyonlarda, sosyal medyada, gazetelerde, Mecliste hatta bizzat sahaları gezerek yapılan ağaçlandırma çalışmalarını, öncesi ve sonrası görselleriyle her zaman kamuoyuyla paylaştıklarına dikkati çeken Dönmez, bugün artık doğaya karşı sorumluluklarının sadece ulusal boyutta olmadığını, dünyanın iklim değişikliğiyle mücadele ettiği bugünlerde enerjinin de sorumlu bir şekilde üretilmesi için bütün planlamalarını buna göre yaptıklarını söyledi.

 

"Bu yılın ilk 11 ayında 5 milyar doların üzerinde maden ihracatı gerçekleştirdik"

 

Bakan Dönmez, yenilenebilir enerji ve enerji verimliliğinde ciddi mesafeler kat ettiklerine vurgu yaparak "Bugün yenilenebilir enerji kurulu gücümüz yüzde 54 seviyesine ulaştı. Son 3 yıldır devreye aldığımız kurulu gücümüzün neredeyse tamamına yakını yenilenebilir enerji kaynaklı. 2017'den bu yana enerji verimliliği uygulamalarından 1 milyar dolardan daha fazla bir tasarruf sağladık." diye konuştu.

Madencilik alanında ise yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına rağmen mevcut üretim rakamlarını ve pazarları koruduklarına değinen Dönmez, bu yılın ilk 11 ayında 5 milyar doların üzerinde maden ihracatı gerçekleştirildiğini, yıl sonu hedeflerinin ise 6 milyar dolarlık ihracat rakamına ulaşmak olduğunu aktardı.

Dönmez, madenciliğin ekonomik büyümenin, gelişmenin, teknolojinin ve pek çok sektörün altyapısını oluşturduğuna işaret ederek "Madencilikte hiçbir zaman taviz vermediğimiz iki kırmızı çizgimiz var; iş sağlığı, güvenliği ve çevre. Maden sahalarımızın denetimlerini az riskli, riskli ve çok riskli olmak üzere 3 sınıfa ayırdık. Az riskli gruptaki madenlerimizi yılda en az bir, riskli grupta yer alan madenlerimizi yılda en az iki ve çok riskli gruptaki madenlerimizi ise yılda en az dört kez denetliyoruz." dedi.

Güvenli ve insan odaklı madenciliğin bir iş kültürü haline gelmesi için gerekli yasal düzenlemeleri hayata geçirdiklerini belirten Dönmez şunları kaydetti:

"Öte yandan, üretimi tamamlanan maden sahalarının rehabilitasyonunu da hızla tamamlayarak yeniden doğaya kazandırıyoruz. Birileri madenciliği doğa karşıtı bir iş kolu gibi gösterse de aslında madencilik gerek işletme esnasında gerekse de üretim sonrası hem kazanan hem kazandıran bir iş kolu. İşletme esnasında madencilik sektörümüz, işletme sonrasında ise sahanın tarımsal üretime devam etmesiyle üreticilerimiz kazanıyor. İki yönü bir kazan-kazan durumu söz konusu burada. Bugün MASİS'in açılışını gerçekleştireceğimiz rehabilitasyon sahası da bunun en güzel örneklerinden biri. Üretimi tamamlanan sahamızda tıbbi aromatik bitkiler başta olmak üzere toplamda 246 bin metrekarelik bir alan ağaçlandırıldı. Bölgemiz 60 bin lavanta, 5 bin biberiye, 7 bin 500 badem ve 5 ton sedir karpeli ve deve dikeniyle yeniden yeşillendirildi."

 

"5 yıl içinde toplam 2 milyon 723 bin 473 fidanı toprakla buluşturduk"

 

Dönmez, sahaların tekrar doğaya kazandırılmasının yöre halkı için de önemli bir kazanç kapısı olacağına dikkati çekerek üretimi biten maden sahasının tarımsal faaliyetle bölge için katma değer yaratmaya devam edeceğini dile getirdi.

Ülkenin orman varlığını artırmak için "Bir Enerji Bir Nefes" projesini başlattıklarını anımsatan Dönmez, "Yaklaşık 5 yıl önce. Elektrik, doğal gaz, petrol ve madencilik sektörlerimizle birlikte bu 5 yıl içinde toplam 2 milyon 723 bin 473 fidanı toprakla buluşturduk." dedi.

Dönmez, enerji ve madencilik sektörünün üretim öncesinde, üretim esnasında ve üretim sonrasında sürekli kazandıran, çarpan etkisi yüksek sektörler olduğuna vurgu yaparak "Ne derlerse desinler, biz ülkemiz için her zaman en iyi olduğuna inandığımız şeyleri yapmaya devam edeceğiz." ifadesini kullandı.

2014-2018 yıllarında Maden Sahaları Rehabilitasyon Eylem Planı'nı hayata geçirdiklerini hatırlatan Dönmez şöyle devam etti:

"Bu kapsamda 5 bin 849 hektarlık bir alanda ruhsat sahipleri ve STK'lerimizle toplam 1 milyon 627 bin 298 fidanı toprakla buluşturduk. 2019 ve 2020'de de maden sahalarımızın bakımına ve ağaçlandırılmasına devam ettik. Son 2 yılda toplam 827 bin 286 fidanımızı daha orman varlığımıza dahil ettik. Bakanlığımızın kurumları da bu konuda hummalı bir çalışma içerisinde. Türkiye Kömür İşletmeleri (TKİ) son üretim sahalarına son 30 yılda toplam 10 milyon 754 bin 837 ağaç dikti. Lavanta Yetiştiriciliği Projesi bu mantıkla ortaya çıkan ve yürütülen bir iş. Bu projeyle büyük oranda ithal ettiğimiz tıbbi-aromatik lavanta süs bitkisinin ve ürünlerinin ithalatını azaltacağız. İleride kurulması planlanan distilasyon tesisimizle de inşallah ekonomimize önemli bir girdi daha sağlamış olacağız.

 

"Ege Bölgesi'ndeki sahalarımıza 7 bin 700 zeytin ağacı diktik"

 

Bakan Dönmez, TKİ'nin maden sahalarının rehabilite edilmesi ve yeniden ekonomiye kazandırılması konusunda ciddi bir tecrübeye sahip olduğuna değinerek "Ege Bölgesi'ndeki sahalarımıza 7 bin 700 zeytin ağacı diktik. Bu ağaçlardan yılda ortalama 5 bin ila 6 bin 500 litre zeytinyağı elde ediyoruz." diye konuştu.

Doğru adımlar atıldığı takdirde doğanın kendini yenilediğine işaret eden Dönmez konuşmasını şöyle tamamladı:

"Çünkü doğa varsa insan var. İnsanoğlunun varlığı özünde doğanın nimetlerine, çevrenin varlığına bağlı. Her zaman elimizin altında olduğu için çoğu zaman kıymetini kaybedince anlıyoruz ama asıl önemli olan var olanın değerini bilmek, onu en iyi şekilde koruyup yüceltmek. Doğru rehabilitasyon örnekleriyle maden sahalarımız, üretim sonrasında da bölgeye ve ülkemize değer katmaya devam ediyor. Bizler en güzel örnekleriyle bu işi anlatmaya devam edeceğiz. Sürdürülebilir madenciliği sürdürülebilir bir gelecek anlayışı içerisinde ele alıyoruz. Bizler doğaya değer katan, doğanın renkleriyle uyum içinde faaliyet gösteren, doğanın önünde saygıyla eğilen bir madencilik kültürünün oluşması için gayret ediyoruz. Yerin altındaki her bir cevheri, yerin üstündeki güzelliklerle tamamlamaya kararlıyız."