Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nde bizim için proje takvimi olmazsa olmazımızdır
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nde (NGS) çalışmaların kaldığı yerden hızlanarak devam edeceğini belirtti.
Bakan Dönmez, bir grup gazeteciye yaptığı açıklamada, son yıllarda Türkiye'nin enerji ve madenler konusunda stratejik adımlar attığını ifade etti.
Lityumun Türkiye için altından daha değerli olduğuna işaret eden Dönmez, "Altını endüstriyel olarak her yerde kullanamıyorsunuz ama pilin girmediği yer yok. Enerjiyi bir şekilde mobil taşımanız gerekiyor yanınızda." dedi.
Dönmez, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da katıldığı Özbekistan'ın Semerkant şehrinde düzenlenen Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) 22. Devlet Başkanları Zirvesi kapsamındaki görüşmelerin olumlu geçtiğini dile getirerek, "Şanghay İş birliği Örgütü bir yerde Batı blokunun dışında Asya odaklı, Avrasya odaklı bir örgüt. Dünya ekonomisinin yine yüzde 25-30'u da o örgüte bağlı ülkelerin gelirlerinden oluşuyor, azımsanacak bir durum değil. O açıdan bizim de doğu-batı ayrımı yapmaksızın her tarafla ilişkilerimizi dengeli bir şekilde götürüyor olmamız lazım." diye konuştu.
"Akkuyu'da bir mutabakat sağlandı"
Akkuyu NGS'de sürecin olumlu ilerlediğini ifade eden Dönmez, "Akkuyu'da bir mutabakat sağlandı. Başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere bakanlığımız tarafları bir araya getirmek ve sıkıntıları aşmak için yoğun bir çaba sarf etti. Kısa zaman içinde çalışmalar kaldığı yerden hızlanarak devam edecek. Akkuyu NGS'de bizim için proje takvimi olmazsa olmazımızdır. 2023'te ilk ünitesini işletmeye almamız gerekiyor. Hem Sayın Cumhurbaşkanımız hem de Sayın Putin sürecin çözülmesi konusunda müdahil oldu." değerlendirmesinde bulundu.
"Sakarya Gaz Sahasındaki çalışmalar sorunsuz ilerliyor"
Dönmez, Karadeniz'de Sakarya Gaz Sahasındaki çalışmaların sorunsuz bir şekilde ilerlediğini kaydetti.
Projenin kara ve deniz kısımlarında "hummalı" bir çalışma olduğunu aktaran Dönmez, yakın zamanda incelemelerde bulunmak üzere Filyos'a gideceğini söyledi.
Dönmez, deniz altında doğal gazı taşıyacak boru seriminim devam ettiğini belirterek, "Karadeniz gazını karaya taşıyacak boru hattında çalışmalar büyük oranda tamamlandı. Bu ayın sonuna kadar ana boru hattı bitmiş olur. Üç boru döşenecek. Üçüncü hat sinyal hatlarının geçtiği kabloları taşıyacak. Hedef, üç hattı da yıl sonuna kadar bitirmek." ifadelerini kullandı.
Rus gazının ruble ile ödenmesi
Dönmez, Rus gazının ruble ile ödenmesi konusunda ise "Rus gazının Ruble ile ödenmesi konusunda bir mutabakat var. Alıcı ya da satıcı taraftan birisinin parası dolar veya avro değilse ister istemez kur farkı maliyeti oluşuyor. Bu farktan kurtulmuş olacağız." dedi.
Kur farkı sorunun yeni bir durum olmadığına işaret eden Dönmez, "Bugün çok sıkça konuşuluyor ama Cumhurbaşkanımız üç-dört yıldır birçok ülkeyle yerli paralarla ticaret yapalım, daha çok kazanırız şeklinde bir düşüncesi, stratejisi vardı. İnşallah onu da başlatmış olacağız. Bunun için de merkez bankalarının devrede olması gerekiyor. Çünkü malı alan veya satan doğal olarak bankaya gidiyor. Merkez bankalarının bu konudaki anlaşmalarına göre paralar transfer ediliyor. Hangi kur olacak, nasıl transfer olacak, onları da merkez bankaları belirliyor." değerlendirmesinde bulundu.
Depolar dolmak üzere
Avrupa'nın yaşadığı enerji krizinin Türkiye'yi etkileyip etkilemeyeceğini değerlendiren Dönmez, "Tedarikçiler sevkiyat planına uyduğu takdirde bir sıkıntı yaşamayacağız inşallah. Depolarımız dolmak üzere. Tuz Gölü dolu. Silivri de bu ayın sonuna kadar dolmuş olacak inşallah, onu da gün gün takip ediyoruz. İki depo zaten yaklaşık 6 milyar metreküp gazı depolamış olacak. Başta Avrupa olmak üzere birçok ülkede büyük sıkıntı var. Vatandaşlarına daha az gazın veya enerjinin tüketilmesi için birçok kararlar alıyorlar. Artık yaptırım noktasına gidiyor. Zaten fiyatlar anormal yükselmiş durumda. Bu sıkıntıyı yaklaşık 1 yıl öncesinden görmüş ve hem elektrik hem de doğal gaz piyasası için tedbirlerimizi o tarihlerde almaya başlamıştık." ifadelerini kullandı.
Bakan Dönmez, Türkiye'de doğal gazın yüzde 80, elektriğin ise birinci kademede yüzde 50'sinin sübvanse edildiğini ve arz güvenliği ile ilgili de gerekli tedbirlerin alındığını vurguladı.
Uzun yıllardır enerji sektöründe bulunduğunu ve daha önce küresel anlamda enerji fiyatlarının bu seviyelere çıktığını görmediğini belirten Dönmez, şunları kaydetti:
"Biz bu artışı en az yansıtan ülkelerden birisiyiz. 1 metreküp gazın bugün Ankara'da her şey dahil fiyatı yaklaşık 5,7 lira ama Berlin'de 43,3 lira, Amsterdam'da bu 66,6 lira. Avrupa Birliği maalesef bu enerji krizini iyi yönetemedi. Bir araya gelip karar alamıyorlar, geç kalıyorlar. Biz son 1 yıldır fiyatların bu şekilde seyredeceğini öngörerek hem elektrik piyasası tarafında hem de doğal gaz piyasası tarafında birtakım tedbirler almıştık."