Aydın'da Jeotermal Enerji Santrali Açılışı

Santrallerin açılışını yapan Bakan Yıldız, yaptığı konuşmada Türkiye'nin enerji kaynaklarının savaş gerekçesi olarak kullanıldığı bir coğrafyada bulunduğunu, bu yönden ülkedeki istikrarın korunmasının bölge açısından öneminin bulunduğunu, iktidarın yanı sıra muhalefet, sivil toplum örgütleri ve iş dünyasının bu istikrara sahip çıkması gerektiğini söyledi.

Yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarını son 12 yılda yaygınlaştırdıklarını, mayıs ayı sonu itibarıyla jeotermal kurulu gücün 318 megavata çıktığını, bunda Avrupa'nın en büyük potansiyeline sahip Aydın'ın yanı sıra Denizli, Balıkesir, Kütahya ve Afyonkarahisar gibi kentlerde kurulan tesislerin katkılarının bulunduğunu kaydetti.

Halen ihtiyaç duyulan 120 milyon ton petrole eşdeğer enerjinin 2 milyon tonunun jeotermalden karşılandığını anlatan Yıldız, MTA Genel Müdürlüğü'nün 91 jeotermal sahayı 550 milyon dolar karşılığı yatırımcılara verdiğini, bugün bunlardan birisinin açılışını yaptıklarını anlattı.

Bakan Yıldız, 16 jeotermal sahada 430 megavatlık santral yapılması için ihalelerin tamamlandığını, bu kapsamda 5 bin dönüm alanda da jeotermal sera ve 40 bin yatak kapasiteli 35 termal sağlık kapasitesini işletebilecek buhara sahip olunacağını söyledi.

Jeotermal sahaların yerel yönetimlere de önemli katkı sağladığına işaret eden Yıldız, Aydın'a bu yolla sağlanan ek katkının 216 milyon liradan 300 milyon liraya kadar çıkacağını belirtti.

Jeotermal santraller için ithal edilen tribün ve santrallerin de Türkiye'de üretilmesi için TÜBİTAK ve sanayi kuruluşlarına görev düştüğünü ifade eden Yıldız, "Çevreci bir Enerji Bakanlığı yapmaya çalışıyoruz. Biz çevreye rağmen değil çevreyle beraber iş yapabilecek durumdayız. İnşallah temiz, çevreci, yerli ve ithalatı engelleyen bir yapıyı kurmuş olacağız" diye konuştu.

Aydın'da bugün 102 megavat gücünde 5 sahanın açılışını yapacaklarını kaydeden Yıldız, buradaki kapasitenin 208 megavata ulaşacağını ve Türkiye'deki kurulu gücün üçte ikisinin Aydın'da gerçekleşmiş olacağını bildirdi.

Bakan Yıldız, şöyle devam etti:

"Doğalgaz yerine jeotermali kurmakla ithalattan kazancımız olacak. Türkiye kurduğu jeotermal santrallerle beraber önümüzdeki yıl 1 milyar dolarlık doğalgaz ithalatını engellemiş olacak. Rüzgar santralleri sayesinde 2013 yılında 600 milyon dolar daha az doğalgaz ithal ettik. 

Jeotermalle ilgili ihalelerimiz devam edecek. Yerli kaynaklarımızın toplam enerji üretimi içindeki payını artırmaya devam edeceğiz. Türkiye'nin 600 megavatlık 2023 yılı jeotermal hedefini belki de revize etmek ve bin megavata çıkartmak durumunda kalabileceğiz. Bunu sevinerek söylüyorum. Şimdiden hedeflerimizin yarısına 2014 yılında ulaşmış bulunuyoruz. Gelecek yıl da yeni atılımlarımız olacak. Bu hedefi inşallah revize edeceğiz." 

Bakan Yıldız, Maren Enerji Başkanı Hanifi Öksüz'ün santrallerine çocuklarının ismini verdiğine dikkati çekerek bu santrallerin hem ailenin hem ülkenin geleceği için çok önemli olduğunu sözlerine ekledi.

"200 megavata ulaşacağız"

Aydın Valisi Erol Ayyıldız, Aydın'ın jeotermal kaynakları bakımından dünyada 7. olduğunu, ülke kapasitesinin yüzde 80'inin Aydın'da bulunduğunu, halen ildeki 145 sahada arama, 48 sahada işletme faaliyetinin sürdüğünü bildirdi.

Kipaş Holding ve Maren Enerji Başkanı Hanifi Öksüz, 2 milyar liralık ciroları içinde en fazla enerji yatırımlarına heyecan duyduklarını, bugün açılışı yapılacak 68 megavatlık santralin ardından 48 megavatlık bir santralin de yakında üretime geçeceğini, böylelikle ülkenin en fazla jeotermal enerji üreten grubu olacaklarını söyledi. Jeotermal enerjide 200 megavatı aşmayı öngördüklerini anlatan Öksüz, Aydın'da da farklı sektörlerde yatırım yapmayı düşündüklerini söyledi.

Törene AK Parti Grup Başkan Vekili ve Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal, Kahramanmaraş Belediye Başkanı Fatih Erkoç, MTA Genel Müdürü Mehmet Üzer ve Vakıfbank Genel Müdürü Halil Aydoğan da katıldı.

Irak'taki akaryakıt sıkıntısı

 

Bir gazetecinin Irak'taki gelişmelerle ilgili sorusunu yanıtlayan Bakan Yıldız, ülkenin akaryakıt ihtiyacının önemli bölümünü karşılayan Beyci Rafinerisi'nin üretimini durdurduğunu, bölgeye ham petrol sevkiyatı yapılamadığını, bölgenin petrol ürünleri ihtiyacının da karşılanamadığını belirtti.

Bundan sadece Erbil Kerkük, Musul değil Süleymaniye'nin de olumsuz etkilendiğini kaydeden Yıldız, şöyle konuştu:

"Bu rafinerinin kapanması günde 4 bin ton civarında benzin ihtiyacı demektir. Bu ihtiyacın Türkiye'den karşılanmasıyla alakalı bize bir talep geldi. Şu anda zaten karayoluyla tankerle ham petrol alınıp uluslararası arenada takaslar sözkonusuydu. Ama bu yeni gelişme artık daha fazla bir ihtiyaç olduğunu ortaya koydu. Bu Tüpraş tarafından karşılanabilir. Ancak bunun nakliyesi özellikle Habur sınır kapısında çok ciddi kuyrukların oluşmasına, kuyrukların artmasına neden olacak. Bu işin lojistiğinin nasıl düzenleneceğiyle alakalı Gümrük ve Ticaret Bakanımızla da görüşmelerimiz olacak. Bunun fiziki gerçekleşmesinin kolay olmayacağını söyleyebilirim. Çünkü önemli miktarda daha tanker trafiğe girmek durumunda kalacak. Hem giriş hem çıkış olarak düşünürsek Habur Kapısının fiziki şartlarının çok zorlanacağını, kapasitesinin çok üzerinde zorlanacağını söyleyebiliriz." 

Soma'daki madenler

Bakan Yıldız, Soma'da halen kapalı olan maden ocaklarında üretimin devam edip etmeyeceğiyle ilgili bir soru üzerine işçi sağlığı ve iş güvenliğiyle ilgili şartlar oluşmadığı taktirde ocakların çalışmasına izin vermeyeceklerini, oradaki kömür miktarının birinci derece önemli olmadığını ifade etti.

Yıldız, "Ancak bu madenlerde igili çalışma şartları oluşuyorsa açılmasını orada bulunan işçi kardeşlerimiz de istilorlar. Spekülatif açıklamalara aldırış etmemek lazım. Maaşlar dağıtılmayacak dendi, dağıtıldı. Üretim yapılmayan ocakların iyileştirilmesi için oradaki işçilerin çalışması gerekiyorsa heralde bu da çok yadırganacak bir durum değildir. Oraya da girmek istenmiyorsa kendi tercihleri olacaktır. Biz işçi kardeşlerimizin sağlığını öncelikle olarak düşünmeye devam edeceğiz" dedi.

Güney Akım ve Türkiye

Bakan Yıldız, Rusya Enerji Bakanı Aleksander Novak'ın Bulgaristan'ın Güney Akım'dan çıkması halinde Türkiye'nin projeye dahil edilebileceği yönündeki açıklamalarının sorulması üzerine ise, "Moskova'da Novak ile biraradaydık. Tabii ki tüm bu konulara girdik. Ama önümüzdeki süreci dikkatle takip etmemiz lazım" diye konuştu.