Enerjide Coğrafi Bilgi Sistemi Projesi

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Bakanlığın Coğrafi Bilgi Sistemi Projesi ve yeni internet sayfasının tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, bilgiyi en iyi organize eden ve yorumlayan ülkelerin küresel anlamda ön plana çıktığını söyledi.

25.06.2014
  • Paylaş

Verinin ve bilginin öneminin her geçen gün arttığını dile getiren Yıldız, Türkiye'nin son 12 yılda Gayrisafi Yurtiçi Hasıla'dan Ar-Ge'ye ayırdığı payı 2 katına çıkarttığını ve bu oranın yüzde 1'e yaklaştığını ifade etti. Ar-Ge'ye 3,4 milyar lira harcanırken, bu miktarın 13 milyar lira çıktığını vurgulayan Yıldız, geçen yıl özel sektörün bu amaçla kullandığı kaynağın da 5,9 milyar liraya ulaştığını, buradaki artışın da 5 katı bulduğunu belirtti. Bakan Yıldız, Ar-Ge personelinin yaklaşık 105 bine, araştırmacı sayısının da 82 bine çıktığını kaydetti.

Coğrafi Bilgi Sistemi'nde 15 milyon veriyi kullanacaklarını ve bunların her gün güncelleneceğini bildiren Yıldız, bu rakamların 2015'e kadar daha da artacağını söyledi. Bakan Yıldız, ilgili bakanlıklarla tek dil oluşturacak şekilde verilerin toplamasını hedeflediklerini ifade etti.

Rakamlar konusunda iyi olunmayan bir sektörün yönetilemeyeceğini vurgulayan Yıldız, sistemle, enerjiyle ilgili bütün rakamların olduğu, sistemin tümüne hükmedilebilen bir yapıyı kurguladıklarını anlattı.

Atmosfere açık bir işletmecilikte birçok değişken olduğuna işaret eden Yıldız, güneş 3 derece fazla ısıttığında klimalar dolayısıyla tüketimin değiştiğini, bunun üretime yansıdığını belirtti. 

Yaklaşık 1000'e yakın santralde üretim yaptıklarını, 1 milyon 100 bin kilometreye yakın iletim ve dağıtım hattı bulunduğunu dile getiren Yıldız, bunların her birinin nasıl işlediğinin, aktif 29 milyon abonenin nasıl yönetildiğinin görülmesi gerektiğini kaydetti.

Türkiye'nin nüfusunun 77 milyon civarında olduğunu ama enerji iletilen nüfusun yaklaşık 90-92 milyon civarında olduğuna dikkati çeken Yıldız, nüfusu 10-12 katına çıkan turizm alanları bulunduğunu söyledi.

Çalışmaların 2015 sonuna kadar devam edeceğini belirten Yıldız, bakanlık bünyesindeki ilgili ya da ilişkili 28 genel müdürlüğün kendi içinde konuşabildiği, diğer bakanlıklarla yatırım alanlarının çakışıp çakışmadığının kontrol edildiği, hangi yatırımların öncelikli olduğunun görüldüğü bir sistemin ortaya çıkacağını bildirdi.

Genel Müdürlüklere Görev

Yıldız, "Genel müdürlüklerimize ve mesai arkadaşlarımıza yeni bir hedef veriyoruz, bütün kurumlar kendi içerisinde bütün bu rakamları şeffaf hale getirip havuza aktaracaklar. Bu, havuzun bizler tarafından değil aynı zamanda basın mensupları ve özel sektör mensupları tarafından da izlenebilmesinin yolunu açacak. Bakanlığın sürdürülebilir rakamlarla şeffaf hale gelebilmesi için uğraşıyoruz. Üretici ve tüketiciler, maden ve birçok alanda MTA'nın sismik verileri, fay hatlarına varıncaya kadar her birini rahatlıkla izleyebilme imkanına sahip olacak" dedi.

Coğrafi Bilgi Sistemi Projesi kapsamında elektrik üretim ve dağıtımı, madencilik, doğalgaz, petrol, bor, kömür gibi bakanlığın faaliyet gösterdiği alanlara ilişkin ayrıntılı tematik haritalar oluşturulmasını içeriyor. Haritada tanımlanan işletmelere ilişkin güncel veriler, rezerv, kapasite ve üretim sistem üzerinden takip edilebiliyor. Sistem üzerinden dünya geneli ve bazı ülkelerde enerji alanındaki gelişmeler ile enerji fiyatları da izlenebiliyor. Haritadaki tüm veriler bakanlığın bağlı, ilgili ve ilişkili kurumları tarafından sürekli güncellenecek.

 "(Kuzey Irak'tan sevk edilen petrol) Birinci tankerin hesabı yaklaşık 97 milyon dolardı şu anda Halkbank'a 93 milyon dolar yatırılmış durumda"

Bakan Yıldız, toplantı sonrasında basın mensuplarının gündemdeki konulara ilişkin sorularını yanıtladı.

Türkiye üzerinden uluslararası piyasalara sevk edilen Kuzey Irak petrolü konusundaki sorular üzerine, şu ana kadar 3 kargonun yüklendiğini ve adresleri için yola çıktığını söyledi. Dördüncü kargoyu dün akşam itibariyle yüklemeye başladıklarını ifade eden Yıldız, petrolün satıldığı ülkelere ilişkin sorulara karşılık şöyle konuştu:

"Yüklenen kargo İsrail'e mi, başka ülkeye mi gitmiştir, bunlar Türkiye'nin problemi değil. Çünkü petrol Irak'ın petrolü, ihaleyi açan ve satan da Iraklı kardeşlerimiz. Onların her türlü tasarrufları kendi bünyeleri içerisinde söz konusu. Belki kargo İsrail'e gitmiş olabilir ama sattıkları nokta başka olabilir. Petrol borsasına giren bir mal, birinci, ikinci elden farklı sahipliklere doğru gidebilir. Biz Türkiye olarak bu kısmıyla ilgilenmiyoruz. Genel Akdeniz piyasasına sattıklarını söylediler ve şu anda Kerkük Yumurtalık Ham Petrol Boru Hattı'ndaki boş kapasitenin Kuzey Irak tarafından kullanılması dolayısıyla Bağdat'ın da yüklerini hafifletmesi açısından önemli olduğu kanaatindeyiz. Oradaki siyasi istikrarın son 3 haftada çok ciddi bozulması enerji sektörünü etkilemektedir. Biz de bunları yakından takip ediyoruz." 

Kuzey Irak petrolünün bedeli Halkbank'a

Yıldız, Kuzey Irak petrolünün bedelinin Halkbank'a yatırılması konusundaki soruyu yanıtlarken, şöyle konuştu:

"Yapılan sözleşmede petrol gelirlerinin Merkezi Irak ve Kuzey Irak'ı ilgilendiren hesabın Halkbank'a yatması gerektiğini söylemiştik. Bunlar faz farkıyla yatmaya başladı. Birinci tankerin hesabı yaklaşık 97 milyon dolardı şu anda Halkbank'a 93 milyon dolar yatırılmış durumda. Bu para, hem Bağdat'a dekont edilen hem de Erbil'in bilgisinde bulunan paralardır. Irak petrolüne karşı Irak'ın geliri için oluşturulan paralardır. Türkiye'nin kurduğu sistem, bütün bu karmaşa içerisinde değeri daha fazla anlaşılacak bir sistemdir. bunu zamanla göreceğiz. Halkbank'ın bu sistem içerisinde bulunuyor olması son derece sağlıklı. Bu, bölgemiz ve ülkemiz açısından son derece doğru bir tercihti. Kargolar gittikçe onların paraları da Halkbank'a yatırılacak."

Bakan Yıldız, Kuzey Irak'tan sevk edilen ve Ceyhan'da depolanan petrolün 2,6 milyon varillere kadar çıktığını, kargoların ise birer milyon olarak yüklendiğini söyledi. Günlük 120 bin varil civarında bir sevkiyat gerçekleştiğini ifade eden Yıldız, Ceyhan'daki petrolün miktarının ortalama 1,8-2 milyon varil civarında değiştiğini belitti. Yıldız, tanklarda 1 milyon varilin üzerinde depolama kapasitesi bulunduğunu bildirdi.

Taner Yıldız, sevk edilen petrol için Türkiye'nin varil başına 1 dolar civarında bir geliri olduğunu kaydetti.  

Enerji maliyetleri artıyor

Irak'taki gelişmelerin ardından petrol fiyatlarındaki yükselme ve bunun Türkiye'ye yansımalarına ilişkin soruları da yanıtlayan Yıldız, ne yazık ki rakamların yükseldiğini söyledi.

Petrolün 107-108 dolarlara düşen varil fiyatının, IŞİD'in faaliyetleri nedeniyle ortaya çıkan gelişmelerle 115 dolarlar seviyesine yükseldiğini dile getiren Yıldız, bunun kısmen daha artabileceğinin konuşulduğunu ifade etti. Yıldız, şunları kaydetti: 

"Türkiye dolarla alıp dolarla satan bir ülke değil. Paritedeki yükselmeler de enerji maliyetlerini ilgilendiriyor. Parite 2,08'lerden 2,14'lere kadar çıkmış durumda dolarda. Bu maliyetlerde yüzde 3'lük bir artışa karşılık geliyor. Petrolde de yüzde 5-5,5'luk bir artış söz konusu. Toplamda Türkiye'nin bütün enerji maliyetlerinin ana enerji kaynakları açısından baktığımızda neredeyse yüzde 70'nde yüzde 8'ler civarında, toplamda ise yüzde 5,5-6'lar civarında maliyetimizin arttığını görüyoruz. Bunları her zaman olduğu gibi kendi içimizde kurduğumuz yapıyla beraber vatandaşımıza, sanayicimize yansıtmamaya çalışıyoruz. Çalışmalarımız bu yönde devam edecek."

"TPAO çalışanları Libya'da bulunmayacak"

Bakan Yıldız, Libya'daki darbe girişiminin enerji sektörüne yansımalarına ilişkin soruyu yanıtlarken, Libya'da yapılan bu yöndeki çağrıların enerji sektörünü olumsuz etkileyeceğini söyledi.

Türkiye'nin Libya'nın Fizan bölgesinde açtığı 6 kuyu bulunduğunu anımsatan Yıldız, son 1,5 yılda istikrarsızlık ve güvenlik sorunları nedeniyle bu bölgedeki görevlileri çalıştırmama kararı aldıklarını dile getirdi. Bunun TPAO'ya zarar olarak döndüğüne işaret eden Yıldız, oysa kendilerin buradaki çalışmaları nihayetlendirecek bir kurgu yaptıklarını belirtti.

Yıldız, uzun zamandır oradaki kuyuları çalıştıramadıklarını, yapılan çağrıların tehdit oranını daha da yükselttiğini, bu nedenle TPAO çalışanlarının kendi ruhsat alanlarında Libya'da bulunmayacaklarını bildirdi.