1.Türkiye Enerji ve Maden Forumu

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Albayrak 1. Türkiye Enerji ve Maden Forumu'nda yaptığı konuşmada, 2017'nin Türkiye açısından yenilenebilir enerjide "ses getirilen" bir yıl olduğunu söyledi.

15.02.2018
  • Paylaş

Özellikle YEKA ihaleleriyle hem rekabetçi fiyatların ortaya çıktığı, Ar-Ge çalışmalarının yapılacağı, hem de yerli üretim ve istihdamı destekleyecek projelerin gerçekleştirildiğini anlatan Albayrak, "Bu yılki YEKA'ları da öyle bir şekilde yapalım ki dünyada başka bir alanda da ses getirsin diye düşünüyoruz." ifadesini kullandı.
Bu yıl içinde yapılacak yeni YEKA ihaleleri için çalışmaların başladığını aktaran Albayrak, "Güneş ve rüzgarda 1000'er megavatlık yeni ihaleler için çalışmalara başladık. Öncelikle rüzgarda dünyanın en büyük off-shore projesini hazırlıyoruz. Bu alanda da ses getireceğini düşünüyoruz. Güneş YEKA'sına pil depolamasıyla ilgili düzenlemeyi de eklemeyi düşünüyoruz. Yine sıcak bir yaz olacak, bu yaz bitmeden iki ihaleyi de gerçekleştirmeyi planlıyoruz." diye konuştu.

"Bor madeninde bu yıl itibarıyla önemli hamleler yapacağız. Bu konuda dünyada yetkin ve önemli kurumlarda çalışmış uzmanlardan bir ekip kurduk"

Türkiye ve dünyanın tarihi günlerden geçtiğini ifade eden Albayrak, özellikle Ortadoğu özelinde çok ciddi kırılmaların olacağı bir döneme şahitlik edileceğini ama bu dönemi bakanlık olarak fırsatlar zamanı olarak değerlendireceklerini söyledi.
Albayrak, Türkiye'nin Afrin operasyonuyla birlikte insanların daha yüksek bir tonda cereyan eden meseleleri değerlendirebildiğini vurgulayan Albayrak, "Sınıra 5 bin silah yığacaksınız, farklı ekipmanlar getireceksiniz ve sonra sınırınızdaki gelişmeleri izleyeceksiniz. Böyle birşey yok. Ben Amerikalı dostlarıma da ilettim. Dedim ki, şu empatiyi yapalım. Teksas'ın hemen sınır bölgesi Meksika tarafında, kilisede pazar günü ibadet halinde olan Hristiyan vatandaşlara füze gelse, bu masum insanların başına yıkılsa, siz ABD olarak ne hissederdiniz? Daha da ötesi bu saldırıyı gerçekleştiren terör grubuna, bu füzelerin stratejik müttefik olarak bildiğiniz ülkelerden temin edildiğini duyduğunuzda ne söylerdiniz?" diye konuştu.
Türkiye'nin bu süreçte çok önemli gelişmelere gebe olduğunu ve artık bağımsız bir iç ve dış politikayı her geçen gün sahada uyguladığını anlatan Albayrak, Ortadoğu'daki yeni sürecin enerji politikaları özelinde benzer yansımaları olacağını dile getirdi.
Albayrak, dün Irak Petrol Bakanı Cebbar el-Luaybi ile sadece boru hattı özelinde değil, farklı alanlarda da iş birliklerini geliştirmeye dayalı bir görüşme yaptıklarını aktardı.
"Düne kadar bölge siyasetinde bir senaryo masaya konur ve uygulanırdı." diyen Albayrak, özellikle 15 Temmuz'dan sonra Türkiye'nin bölgede kazan-kazana dayalı ve insani bir diplomasiyi nakış nakış işlediğine işaret etti.

"Kıbrıs'taki zenginlikler Kıbrıslılara aittir"

Albayrak, enerji diplomasisinin ekonomi kadar dış politikaya da büyük etkisi olduğunu belirtti.
Doğu Akdeniz'de yürütülen etkin siyaset ve Güneydoğu'daki enerji fırsatlarının terör tehdidinden temizlenmesinin önemli adımlar olduğunu dile getiren Albayrak, şöyle konuştu:
"Sınır hatlarında mayınların temizlenmesiyle çok yoğun bir kara sondajına başlayacağız. Giremediğimiz bölgeler olmuştu. Ayrıca, Doğu Akdeniz'de Kıbrıs'ın statüsü, oradaki insanlar çok önemli. Hep oldu bittiye dayalı olmuş. Bölgede tek taraflı bir siyaset aldı başını gitti. Kıbrıs'taki zenginlikler Kıbrıslılara aittir. Türkiye de burada tavrını ortaya koydu. Somut ve akılcı bir çözüm üretilmediği sürece, biz etkin olmak zorundayız. Tek taraflı bir sondaj yapılırsa, Türkiye olarak buna izin veremeyiz."
Dünyada boru hattı trafiğinin en yoğun olduğu ülkelerin başında Türkiye'nin yer aldığını vurgulayan Albayrak, test çalışmalarının başladığı Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Projesi'nin (TANAP) resmi açılışının da haziran veya temmuz ayında gerçekleşeceğini bildirdi.
Türkiye'nin doğalgaz depolama ve sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) alanında da kapasitesini giderek artırdığının altını çizen Albayrak, "Artık alıcıların daha kuvvetli olduğu bir doğalgaz piyasasına doğru gidiliyor. Türkiye de doğalgazdaki altyapısıyla 10 yıl sonra enerji ihraç eden bir ülke konumuna gelebilecek." ifadesini kullandı.

Eti Maden geçen yıl ihracat rekoru kırdı

Türkiye'nin maden ve sondaj alanındaki hedeflerine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Albayrak, Eti Maden'in geçen yıl 2,2 milyon ton maden ihracatıyla rekor kırdığını söyledi.
Albayrak, bor madeninde de bu yıl önemli gelişmeler yaşanacağını belirterek, "Bor madeninde bu yıl itibarıyla önemli hamleler yapacağız. Bu konuda dünyada yetkin ve önemli kurumlarda çalışmış uzmanlardan bir ekip kurduk. Bu yıl borun katma değerli ve stratejik ürüne dönüştürülmesi kapsamında önemli iki-üç tesisin temel atma süreciyle ilgili açıklamaları yapacağız. Yerli ve milli kamu savunma sanayi şirketimizle birlikte bir işbirliği ve ortak bir şirketle, dünyada da ses getirecek adımlar atacağız." dedi.

"İnşallah bir şeyler bulacağız"

Albayrak, Türkiye'de bu yıl petrol ve doğalgaz aramalarına yönelik sondaj faaliyetlerine başlanacağını dile getirerek, "2020'li yıllarda Türkiye'de bu anlamda hem karada hem de denizde daha farklı bir süreç yaşanacak. Küresel anlamdaki farklı iş birlikleriyle, yerli mühendis ve aramaların gelişmesiyle, yetkin ve uzman kadroyla yorumlanan dataların doğru haritada aranmasıyla, öyle enteresan bölgeleri çıkarmaya başladık ki... Bu nasip işi. İhtimalleri mümkün olduğunca artıracak bir stratejiyle, inşallah birşeyler bulacağız. Bulursak, ilk ben açıklayacağım ama doğru yoldayız. 2020'lerde inşallah güzel haberler duyacağız." diye konuştu.
Türkiye'nin sismik arama gemilerinin madencilik alanında da çalışmalar yapabilecek özelliklere sahip olduğunu söyleyen Albayrak, şunları kaydetti:
"Sondajda 2020'de asgari 5 milyon metre derinliğe ulaşmayı hedefliyoruz. Türkiye'nin jeokimya haritasının tamamı bitiyor. Jeofizik de tamamlanmak üzere. Firmalarımız başvurup izni alıyor, kazmayı vuruyor. Bütün bu çerçevede kurumsal gruplarımızın da bu sektöre girmesiyle önümüzdeki süreç şekil alacak. Bu yıl 2 milyon metre, seneye 3 milyon metre ve 5-6 milyon sondaj yapıp, çok daha fazla ve çeşit madeni yeni madencilik modelimizle piyasaya çıkaracağız. Maden Güvenlik Kurumu için de Türkiye'de kurumsal dönüşüm için geçen hafta itibarıyla imzaları attık. Bu ay itibarıyla da bitiyor inşallah. Bir sektörü sıfırdan dünya standardına taşımak için altyapıyı hazırlıyoruz."
Türkiye açısından 2017'nin yenilenebilir enerjide "ses getiren" bir yıl olduğunu söyleyen Albayrak, Türkiye'nin geçen yıl Avrupa Birliği (AB) ülkelerine kıyasla yenilenebilir enerjide en hızlı büyüyen ülke konumunda bulunduğuna işaret etti.
Gelecek 10 yıl içinde güneş ve rüzgarda 10'ar bin megavatlık yatırım yapılacağını anımsatan Albayrak, "Bu yılki bin megavatlık güneş Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) ihalesine pil ve depolamayla ilgili noktayı da ekleyip, gerçekleştirmeyi düşünüyoruz. Çalışmalar inşallah mart, nisan gibi biterse, ilkbahar aylarında bunun anonsu olur. Bu yaz bitmeden de bu iki ihaleyi hayata geçirmeyi düşünüyoruz. Yani, güneş ve rüzgarda 1000'er megavatlık yeni ihaleler için çalışmalara başladık." diye konuştu.

Kuraklık hidroelektrikte üretimi düşürdü

AB içinde Türkiye'nin doğalgaz ve elektrik tüketimi en ucuz olan ülkeler arasında bulunduğunu aktaran Albayrak, özellikle sanayinin çok rekabetçi fiyatlarla doğalgaz kullandığını ve bu maliyet avantajının sanayiye önemli katkısı olduğunu söyledi.
Elektrik ve doğalgaz maliyetlerini dengeli bir şekilde yönetmeye çalıştıklarını belirten Albayrak, şöyle devam etti:
"Bu maliyetleri enflasyona baskı oluşturmayacak şekilde çeyreklik düzenlemelerle, küçük küçük artış ve azalışlarla yönetmeyi öngördük. Doğalgazda da portföy ve ticaret yönetimiyle, stratejik iş birliğiyle... Boru Hatları ile Petrol Taşıma AŞ'yi (BOTAŞ) sadece evlere doğalgaz boru hattı çeken bir kurum olmaktan çıkarıp daha farklı bir yere taşımak için bölgesel ve küresel oyuncularla sessiz yürüttüğümüz iş birlikleri var. BOTAŞ'ın daha güçlü bilançoya kavuşmasıyla, sektörleri, sanayi ve hanehalkını çok daha mutlu kılacak bir strateji güdüyoruz ama bu tabi normal şartlar altında. Yeni bir rezerv bulursunuz, o maliyetleri başka bir noktaya taşır. Elektrikteki yerli payımız noktasında ise son 44 yılın en kurak yılını geçirdik ve 2018'e de öyle girdik. Maalesef tarihin en düşük hidroelektrik santraline dayalı üretimini yapıyoruz."

Çatıda 2 bin megavata yakın kapasite

Bakan Albayrak, binaların cephe ve çatılarına kurulacak güneş panellerine yönelik düzenlemenin önemli bir adım olduğunu belirterek, "Bu şekildeki kurulumların mevcut durumda 6-8 yıla kadar geri dönüşü oluyor. Yerli güneş panelinin üretilmeye başlamasıyla buradaki maliyetler daha da düşecek. Bu durumda çatı paneli yatırımları daha cazip hale gelebilecek." dedi.
Türkiye'de şu anda baz senaryoya göre bin 800-2 bin megavatlık bir kapasite olduğunu dile getiren Albayrak, şunları kaydetti:
"Daha ileri senaryoda 4-5 bin megavatlar konuşuluyor. Hem iletim hem dağıtım şirketleri ve Türkiye'nin iletim altyapısındaki maliyetleri de düşürecek bir hamle. Bireysel tüketicinin de iştahlı olduğu bir alan. Bunun hayata geçmesiyle Türkiye böyle bir kapasiteyi de devreye alırsa, arz güvenliği için yeni bir yerli kaynak şekli ortaya çıkmış olur. Pil ve depolamayla ilgili mevzuatsal olarak da yeni adımlar atacağız ve bu konuda çok farklı bir noktaya doğru gidiyoruz."
Albayrak, Türkiye'de erken seçim olup olmayacağı yönündeki bir soru üzerine de "Şu anda Türkiye seçim takvimine odaklandı ve görünürde bir erken seçim bulunmuyor. Erken seçim oluşturacak bir durum da yok." dedi.