Enerjide 1 milyon ton eşdeğer petrol tasarrufu sağlandı

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, 10. Enerji Verimliliği Forum ve Fuarı'nın açılışında yaptığı konuşmada, enerji verimliliği ve kaynakları etkin kullanmanın ulusal ekonomiler üzerindeki baskıyı azaltan en önemli faktörlerden biri olduğunu söyledi.

31.03.2019
  • Paylaş

Türkiye ekonomisinin son 16 yılda yıllık ortalama yüzde 5 büyüdüğünü dile getiren Bakan Dönmez, enerji talebinin de benzer şekilde arttığını aktardı.
Dönmez, Türkiye'nin son 2 yıldır enerjideki ithal girdi oranını azaltmak ve öz yeterliliğini sağlamak için dev bütçeli yatırımları hayata geçirdiğini belirterek, "Milli Enerji ve Maden Politikası kapsamındaki çalışmalar sonucunda geçen yıl sonu itibarıyla yerli kaynaklardan elektrik üretiminde yüzde 50 bandını yakaladık. Bu yılın ilk çeyreğinde ise bu rakam yüzde 60 seviyesine ulaştı." bilgisini paylaştı.

 

"Kaynaklarımızı heba edecek kadar zengin miyiz"

 

Türkiye'nin enerjide kaynak zengini olmadığını anımsatan Dönmez, ekonomik büyümeyi sağlıklı bir şekilde devam ettirmek için artan enerji talebinin maliyet etkin bir şekilde karşılanması gerektiğini vurguladı.
Dönmez, enerji kaynaklarının verimli kullanımının oldukça önemli olduğuna dikkati çekerek, "Ülkemizin enerjiyoğunluğu, yani bir birim gayri safi milli hasıla için tüketilen enerji miktarı, 0,12. OECD ülkelerinde bu rakam 0,11. Avrupa Birliğinde ise bu rakam 0,09. Kaynaklarımızı bu kadar heba edecek kadar zengin miyiz?" diye sordu.
Enerji verimliliğinin en temiz yerli ve milli kaynak olduğunun altını çizen Dönmez, şöyle devam etti:"Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı kapsamında 2023'e kadar 10,9 milyar dolarlık yatırım yapacağız ve 2033'e gelindiğinde 30 milyar dolar tasarruf edeceğiz. 2023'e kadar birincil enerji tüketimimizdeki yaklaşık yüzde 14 azalma ile sera gazı salımında 66 milyon ton karbondioksit azalımı sağlamış olacağız. Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı kapsamında 2017 ve 2018’de hayata geçirdiğimiz pek çok konuda somut ilerlemeler kaydettik. Planımızın uygulamaya geçmesiyle 2017 ve 2018 yıllarında tüm sektörlerde yaklaşık 1,2 milyar dolar yatırımla yaklaşık 1 milyon TEP enerjitasarrufu sağladık. Kamu binaları için 2023 sonuna kadar yüzde 15 verimlilik sağlama hedefini belirliyoruz. Çalışmamızda nihai aşamaya geldik. Diğer yandan kamuda enerji performans sözleşmelerinin yapılmasını sağlayan kanun geçtiğimiz yıl yürürlüğe girdi. İnşallah ikincil mevzuatı da haziran ayında yayımlamak üzere çalışmalarımıza devam ediyoruz. Kamu binalarımızın verimlilik dönüşümü için Dünya Bankası ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız ile birlikte 200 milyon dolar bütçeli projemizin ilk fazına bu yıl başlıyoruz. Proje kapsamında 30 milyon dolar tutarında EnerjiPerformans Sözleşmeleri ve yaklaşık sıfır enerjili binalar, ısı pompası gibi maliyet etkin yeni teknoloji uygulamalarımız da olacak. Ayrıca, yıllık asgari 500 TEP enerji tüketimi olan sanayi tesislerinde en az yüzde 20 oranında enerji tasarrufu sağlayacak projeler beşinci bölge teşviklerinden ve verimlilik yatırımlarına ilişkin makine ve teçhizat alımlarında vergi muafiyetlerinden yararlanmaya devam edecek."
Enerji verimliliğinin sadece yatırımlardan oluşmadığına işaret eden Dönmez, "Sanayide verimlilik dönüşümüne ayrı bir önem veriyoruz ve bu değişimi sanayicimize ek bir külfet getirmeden yapmaya gayret ediyoruz." dedi.

 

"Isı piyasası mevzuatı hazırlanıyor"

 

Dönmez, binalarda enerji verimliliğinin sağlanması için Hazine ve Maliye Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, bankalar ve sektör çatı kuruluşu olan İZODER Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği ile bir çalışma yürüttüklerini de kaydetti.
Bu çalışma ile maliyetlerin asgariye indirildiği, süreçlerin kolaylaştırıldığı ve uygulama kalitesinin denetim altına alındığı bir kampanyayı gelecek haftalarda kamuoyuyla paylaşacaklarını açıklayan Dönmez, "Binalarımızın A ve B sınıfı enerji kimlik belgesine sahip olmaları için bu yönde teşvikler uyguluyoruz. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından yapılan düzenlemeyle bu kimlik belgesine sahip binalar için kullandırılacak kredi miktarlarında artış sağlandı. Kentsel dönüşüm kapsamında bankalarda kullanılacak kredilerde de ilave faiz desteği getirildi." diye konuştu.
Bakan Dönmez, Türkiye'nin ayrıca ısı piyasası mevzuatı konusundaki teknik çalışmaların bu yıl içerisinde tamamlanacağını bildirdi.
Danimarka ile bu yönde bir iş birliği çalışması yürütüldüğünü aktaran Dönmez, "İstanbul, Ankara, İzmir ve Erzurum için bölgesel ısıtma fayda-maliyet analizlerini gerçekleştirdik ve gördük ki yatırımlar her bölgede ekonomik olarak uygulanabilir. Diğer taraftan, ilk defa ülkemizin 2030'a kadar ısıtma ve soğutma
talebini belirleyeceğiz. Çalışmalarımız bittiğinde bir kilometre kare çözünürlükte ülkemiz ısı talebi haritasını kamuyla paylaşacağız. 2019 ve 2020 yıllarında daha da hızlanarak tüm hedefleri ayrı ayrı takip ediyor ve gerçekleştiriyor olacağız." değerlendirmesinde bulundu.

 

Rusya ile doğal gaz görüşmeleri

 

10. Enerji Verimliliği Forum ve Fuarı'nın açılışına katılan Dönmez, buradaki konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Enerji verimliliği için sektörün her alanında çalışmalar yapıldığını dile getiren Dönmez, konutlarda ısı yalıtımı standartlara uygun hale getirildiğinde faturalarda yüzde 40 tasarruf sağlanacağını bildirdi.
Dönmez, bu alandaki çalışmalar için sektör ve sivil toplum örgütlerinin hazır olduğunu, bankaların da ısı yalıtımını finanse etmeye sıcak baktığını ifade etti.
Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından yapılması gereken düzenlemeler tamamlandıktan sonra ısı yalıtımı için sağlanacak kredilerin uzun vadeli ve ödenebilir hale getirileceğini belirten Dönmez, çok düşük aylık taksitlerle ısı yalıtımının yaptırılabileceğini dile getirdi.

 

Finansman sıkıntısı yaşanan projeler

 

Bakan Dönmez, dün Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın Yeni Ekonomi Programı kapsamında açıkladığı Enerji Girişim Sermaye Fonu ile ilgili bakanlıklar, sektör ve banka temsilcilerinin birçok kez bir araya geldiğini anlattı.
Sektörün finansman ihtiyacının ve yeniden yapılandırmanın ele alındığını aktaran Dönmez, "Bu konuda bir inisiyatif kullanılarak ortak girişim fonu üzerinden finansman sıkıntısı çeken projeler rahatlatılacak." dedi.
Dönmez, fonun sektör için çok önemli bir gelişme olduğunu fakat detaylara girmenin henüz doğru olmayacağını söyledi.

 

Rusya seyahatinde öne çıkanlar

 

Dönmez, Türkiye'nin Rusya ile çok yönlü ilişkileri olduğunu ancak ajandadaki en önemli konuların başında enerjinin geldiğini belirtti.
Türkiye'nin ilk nükleer güç santrali olacak Akkuyu NGS için Rusya tarafının bir süredir ortak aradığını ifade eden Dönmez, şöyle devam etti:
"Bugüne kadar henüz netleşmiş bir ortaklık anlaşması yok. Diğer yandan, TürkAkım projesinin de deniz kısmı inşaatı tamamlandı. Kıyıda terminal inşaatında yüzde 80 bir tamamlanma var. Karadaki boru hatlarında inşaat devam ediyor. Yıl sonuna kadar TürkAkım'ın kara inşaatı bitmiş olacak. Böylece, artık batıdan (Batı Hattından) aldığımız doğal gazı TürkAkım üzerinden alabilir hale geleceğiz. Bizim için Rusya, enerji partnerimiz olması açısından son derece önemli. Bugüne kadar Rusya tedarik noktasında arz güvenliğimize ciddi katkılar sağladı. Orada indirim dahil olmak üzere miktarlarda esneklik gibi konular kendileriyle paylaşıldı ama Gazprom yetkilileriyle hem BOTAŞ'ın hem de Gazprom'dan gaz ithal eden özel sektörün bir araya gelerek sonuç alması gereken bir durum söz konusu. Türkiye kaynak çeşitliliğini büyük oranda artırdı, farklı rotalardan, yeni kaynak girişleri sağladık. Sıvılaştırılmış gaz terminalleri sayesinde dünyanın dört bir tarafından, nerede ucuz kaynak bulursak, LNG getiriyoruz ve sisteme dahil ediyoruz."
Enerji Piyasaları İşletme AŞ bünyesinde geçen yıl doğal gaz ticaret platformunun faaliyete girdiğini anımsatan Dönmez, bu platformun Güney Doğu Avrupa ve bölgenin şu anda işleyen tek piyasası olduğunu söyledi.

 

"Hedefimiz üretimde günlük 150 bin varili aşmak"

 

Son dönemde gerçekleştirilen petrol keşiflerine de değinen Dönmez, Diyarbakır ve Siirt'te 3 petrol keşfi yapıldığını, bunlardan günlük ortalama bin 650 varil üretim sağlandığını ifade etti.
Dönmez, Türkiye'de ilk defa hidrolik çatlatmayla petrol üretimi gerçekleştirildiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Hidrolik çatlatmayla bu yıl içinde 4 kuyu daha planlıyoruz. Biri Trakya'da olacak, 3'ü de Güneydoğu'da. Bu, ABD'nin geliştirdiği bir teknoloji. Onlar adeta üretimlerini katladı ve gazı ihraç eder hale geldi. Aynı tekniği biz de şimdi Türkiye'de kullanmaya başlıyoruz. Özel sektörde de bu tekniği kullananlar var. Böylece üretim artışı sağlanacak. Burada her sahada bu teknoloji kullanılmıyor. Klasik yöntemle alınabilecek yerlerde klasik yöntemle sondajlı üretim yapacağız. Zorlandığımız yerlerde bu çatlatma yöntemini kullanacağız. Üretimde bir artış olacağı konusunda ümitliyim. Şu anda zaten Türkiye Petrolleri günlük 47 bin varili geçti. Bu sene hedefimiz, üretimde günlük 150 bin varilin üzerine çıkmak."