Bakan Dönmez, Somalı madencilerle iftar yaptı

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez Manisa programı kapsamında Yeni Anadolu Madencilik Soma Işıklar Kömür Ocağı'nda düzenlenen iftar programına katıldı

23.05.2019
  • Paylaş

Madencilerle aynı masada orucunu açan Bakan Dönmez, daha sonra yaptığı konuşmada, Soma'daki maden faciasını hatırlatarak, şehit madencilerin haklarının ne yapılsa ödenemeyeceğini ifade etti.
Bakanlık ve madencilik sektörü olarak bu kazadan çıkarılması gereken dersleri çıkardıklarını belirten Dönmez, "Rabbim inşallah bize böylesine acı ve üzüntü veren kazaları bir daha yaşatmasın. Nitekim gerek yasal gerekse teknik düzenlemelerde yaptığımız değişikliklerle birlikte madencilik sektörü açısından iş kazası oranlarında azalmalar yaşandı. Son 1 yılda ölümlü kaza oranlarımızda yüzde 55 azalma var. Gönül ister ki sıfır olsun. Amacımız sıfır tolerans, sıfır kaza." dedi.
Bu noktada sadece işverenlerin değil çalışanların da gerekli hassasiyeti göstermesi gerektiğine dikkati çeken Dönmez, iş güvenliği kurallarına harfiyen uyulması gerektiğinin altını çizdi.
Madenleri az, orta ve yüksek risk grubu diye 3 kategoriye ayırdıklarını, riskli madenleri yılda en az 4 kez denetlediklerini dile getiren Dönmez, "Geçtiğimiz yıl 8 bin 88 maden işletmesini denetlemişiz. Buralarda yaklaşık 11 bin 95 maden ocağı var. Bir işletmede bazen birden fazla ocak olabiliyor. 2 bin 500 sahanın da geçici olarak faaliyetlerini durdurduk. İnşallah bu yıl da 9 bin civarında maden sahamızı denetlemeyi hedefliyoruz." diye konuştu.

 

Tüm madenler için risk analizi

 

Maden işletmelerinde meslek hastalıklarına ve iş kazalarına bağlı yaralanmaların önüne geçmek için Maden Güvenlik Kültürü Projesi'ni hayata geçirdiklerini anımsatan Dönmez, Madenlerde Risk Yönetimi Projesi'yle madenlerin olası risklerini haritalandırdıklarını ve her bir maden için risk analizi yaptıklarını anlattı.
Yer altı ve açık ocak kömür işletmelerinde çalışanlar için Maden Çalışanları Zorunlu Ferdi Kaza Sigortası'nı yürürlüğe koyduklarını hatırlatan Dönmez, "Bunu bütün maden işletmelerini kapsayacak şekilde genişletmek için çalışmalarımızı devam ettiriyoruz. Bu tamamlandığında maden sektöründe ferdi kaza sigortasız kimse kalmamış olacak." ifadesini kullandı.

 

Maden sahası ihale sayısında hedef 2 bin

 

Madencilerin maaşlarını asgari ücretin en az iki katı olacak şekilde düzenlediklerini kaydeden Dönmez, "Çalışma sürelerini de düzenlemek suretiyle hafta sonu 2 gün tatil hakkı yasal olarak sizlere tanınmış oldu. Günde de en fazla 7,5 saat çalışacaksınız. Haftada da çalışacağınız süreler 37,5 saati aşmayacak. Bu düzenlemelerden sonra iş kazalarındaki düşüşler bunların ne kadar isabetli olduğunu bir kez daha ortaya koydu." dedi.
Türkiye'nin hedeflerine ulaşmak için en önemli gücünün yerli kaynaklar olduğuna işaret eden Dönmez, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yerli kaynaklarımızı sonuna kadar kullanmakta kararlıyız. Soma ve Tunçbilek'te henüz üretim yapılmayan 375 milyon ton kömür rezervine sahip sahalar için ruhsat devir anlaşmalarını imzaladık. 3 tane sahayı burada özel sektöre devrediyoruz. Burada 10 bin kişiyi aşan sayıda yeni işçi istihdam edilecek. Bunun yanı sıra sadece kömürde değil kömürün dışındaki sahalarda geçtiğimiz yıl bin 248 maden sahamızı ihale ettik, inşallah 2019'da bu sayıyı 2 bine çıkarmayı hedefliyoruz. Böylece istihdam rakamımızı da daha yukarılara çıkartmış olacağız."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın geçen aylarda Soma ile ilgili güzel bir müjde paylaştığına değinen Dönmez, şunları kaydetti:
"Soma - Işıklar bölgesinde rödövans usulü ile çalıştırılan ve 6 milyon ton kömürün üretilmesini içeren iş için taahhüt edilen miktarın bitmesiyle tasfiye aşamasını tamamladık. Burada çalışan hiçbir kardeşimizi mağdur etmeden işletmeye devam ediyoruz. Maden ocağının bulunduğu bölgede yaklaşık 20 milyon ton kömür rezervimiz var. Kolları sıvayıp 'Bismillah' diyerek kazmayı memleket için vurmaya devam edeceğiz inşallah. Gayretimiz daha fazla üretim, daha fazla istihdam, daha fazla teknolojik yatırım ve daha fazla yerel kalkınmadır. Ekonomimize doğrudan müdahalelerin olduğu bu dönemde dışa bağımlılığımızı azaltacak, yerli üretimi artıracak her hamle bizleri daha güçlü ve daha bağımsız kılacaktır."

 

"Açığı kapatmamız lazım"

 

Geçen yıl kömür üretiminde 101,5 milyon ton ile rekor kırıldığına dikkati çeken Dönmez, şöyle devam etti:
"Ama halen yaklaşık 30 milyon ton civarında kömürü de ithal ediyoruz. Bu açığı kapatmamız lazım. Yıllık 4 milyar dolar civarında kömür ithalatına bedel ödüyoruz. Eğer kendimiz üretirsek bu bedel burada kalacak, sizlere ve sizler gibi çalışacak işçi kardeşlerimizin yuvasına, sofrasına gidecek. Ben inşallah bu 101,5 milyon tonluk hedefin de kırılacağını düşünüyorum. Özel sektörle de üretim artışıyla alakalı gerekli toplantıları yaptık. Bu üretimi artırmaya kararlıyız. Biz başkaları gibi kömüre kara, kötü gözüyle bakanlardan değiliz. Nimet gözüyle bakıyoruz."
İftar programına Manisa Valisi Ahmet Deniz ve TKİ Genel Müdürü Ömer Bayrak da katıldı.

 

"Uzman arkadaşlarımız, bugünkü ham petrol fiyat seviyelerini dikkate aldığımızda bu tesisin daha ekonomik ürün üretebileceğini söylüyorlar"

 

Bakan Dönmez, Manisa programı kapsamında Soma ilçesinde 13 Mayıs 2014'te meydana gelen faciada şehit olan 301 işçiden bir bölümünün kabirlerinin bulunduğu Soma Madenci Şehitliğini ziyaret etti. Daha sonra yine Soma'da bulunan ve kömürden akaryakıt üretimi amacıyla kurulan TÜBİTAK Trijen Pilot Tesisini ziyaret eden Bakan Dönmez, yetkililerden bilgi alarak incelemede bulundu.
İncelemenin ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Dönmez, benzer tesislerin farklı ülkelerde de olduğunu ancak Türkiye için bir ilk olduğunu vurguladı.
Tesiste kömürün girdi, akaryakıtın da ürün olduğuna değinen Dönmez, tesiste Türk araştırmacılar ve mühendislerinin çalıştığının altını çizdi.

 

Daha büyük kapasiteli bir tesis

 

Projede hem teknik hem de ekonomik olarak sonuçları değerlendirdiklerini belirten Dönmez, şunları kaydetti:
"Bundan sonra adım atılacaksa bundan daha büyük kapasiteli ancak henüz ticarileşmeye geçmeyen bir tesisin daha yapım çalışması olacak. Daha sonra ise artık ticarileşebilen bir tesise geçmiş olacağız.
Türkiye, kömür açısından, özellikle linyit kömürü açısından, oldukça zengin bir ülke. Kömürü biz bugüne kadar ısısından, enerjisinden yararlanmak için doğrudan yakmak suretiyle kullandık. Ya da yaktık bir termik santralde elektrik ürettik. Burada birincil enerji kaynağını bir başka enerji türüne çevirmiş oluyoruz. İşin ekonomisi de son derece önemli. Bu tip tesislerin maliyetleri, ham petrolü rafine etmek suretiyle akaryakıt elde eden diğer tesislere göre zaman zaman daha yüksek olabiliyor. Uzman arkadaşlarımız, bugünkü ham petrol fiyat seviyelerini dikkate aldığımızda bu tesisin daha ekonomik ürün üretebileceğini söylüyorlar."

 

Çevreci teknoloji

 

Tesiste emisyonun sıfır olduğunu, enerjisini de kendi kendine ürettiğini aktaran Bakan Dönmez, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu açıdan da son derece temiz bir enerji kaynağı. Bu tip teknolojiler temiz kömür teknolojileri başlığı altında incelenen hususlar. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığıyla beraber bu projenin ilerisinde neler olabilir, yol haritasını belirleyeceğiz. Yerli kaynakları kullanmak suretiyle dışa bağımlılığı mümkün olduğunca azaltmaya çalışıyoruz. Bu projeyi de o başlıkta değerlendirmek lazım."