Bakan Dönmez KKTC’de

KKTC'de temaslarda bulunan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve KKTC Başbakanı Ersin Tatar tarafından kabul edildi.

06.08.2019
  • Paylaş

Kabulde konuşan Bakan Dönmez Türkiye ile KKTC arasında enerji boyutunda öteden beri temasların sürdüğünü, arz güvenliğine katkı sağlamak amacıyla ekonomi alanındaki iş birliğinin artarak devam ettiğini söyledi.
KKTC Enerji ve Ekonomi Bakanı Hasan Taçoy'la bugün yapacakları görüşmede, bu konuları esaslı şekilde ele alacaklarını söyleyen Dönmez, asıl gündem maddelerinin ise Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığının (TPAO), KKTC'den almış olduğu petrol ve doğalgaz arama ruhsatı konularının olduğunu dile getirdi.
Bakan Dönmez, şunları kaydetti:
"Öteden beri biz KKTC'de yaşayan soydaşlarımızın hak ve menfaatlerinin sonuna kadar yanında olduğumuzu defaatle ifade ettik. Güney Kıbrıs Rum yönetiminin kendisini Ada'nın tek sahibi ve yöneticisi olarak görmesini ve tek taraflı adımlarını kabul etmediğimizi daha önce de ifade etmiştik. Bu kapsamda zatıalinizin (Akıncı) geçtiğimiz ay yapmış olduğunuz teklif son derece yerindeydi. Doğal kaynakların kurulacak bir ortak komite yoluyla değerlendirilmesini destekliyoruz. İnşallah karşı taraf da teklifinize olumlu yaklaşacaktır. Biz doğal kaynakların, çatışmanın değil, tam tersine barışın ve Ada'nın refahına katkı sağlayacak önemli bir etken olduğunu düşünüyoruz. Türkiye Cumhuriyeti olarak bu müzakerelerde ihtiyaç halinde sürece katkı sağlamaya da hazır olduğumuzu bir kez daha ifade etmek istiyorum."

 

"Kıbrıslı Türkler ile Rumlar arasında barışçıl ilişkiler mümkün"

 

Cumhurbaşkanı Akıncı ise ziyaretin basına açık ilk kısmında, Doğu Akdeniz'deki enerji konusunun, barışa ve huzura hizmet eden bir araç olduğunu söyledi.
Enerji yatakları konusunun, bölgede ve özellikle Orta Doğu'da toplumları ayırdığı ve savaşlara neden olduğunun altını çizen Akıncı, şöyle devam etti:
"Ancak bu kötü tarih bölge halklarının kaderi değildir, bunu değiştirebiliriz. Coğrafyayı değiştiremeyiz ama bu kötü gidişi değişebiliriz. Yeni ilişkiler tanımlayabiliriz. Hem Kıbrıslı Türkler ile Rumlar, hem de Türkiye ile Yunanistan arasında ve bölge ulusları arasında da yeni, barışçıl ve karşılıklı yarara dayalı ilişkiler tesis etmek mümkündür. Bunun yolu diyalog ve ortak komiteler kurulmasından geçer. İş birliği ve yararın tüm taraflara getireceği faydaların idrakinden geçmektedir."
Cumhurbaşkanı Akıncı, KKTC'nin doğal kaynaklar konusunda önerdiği ortak komite teklifini Rum tarafının aceleyle kategorik olarak reddettiğini belirterek 9 Ağustos'ta yapılacak liderler görüşmesi sonrasında olaya bir daha bakma ihtiyacı duymaları temennisinde bulundu.

 

"Biz Türkiye ile birlikte bu akılcı yolu yürümeye devam edeceğiz"

 

Yabancı diplomatlarla bu öneriyi sunduktan sonra yapılan temaslarda bunun çok yerinde bir öneri olduğu yönünde geri dönüşler aldıklarını vurgulayan Akıncı, Avrupa Birliği üyesi bazı ülkelerin de bu tespitte bulunduğunu dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Akıncı, şöyle devam etti:
"Biz Türkiye ile birlikte bu akılcı yolu yürümeye devam edeceğiz. Herkes de şunu bilecek; eğer ortaklaşma fikrine Rum tarafı inatla yaklaşmayacaksa ve kendi yolunu yürüyecekse bizlere de kendi yolumuzu yürümekten başka alternatif bırakmadıklarının da bilincinde olacaklardır. Akıl yolunda buluşmak herkese daha yararlı bir ortamı yaratmaya adaydır. Ben 9 Ağustos'ta bir araya geldiğimizde, bu ortak akıl ve ortak komitede buluşmayı önereceğim. Bu bölgede dostluğun ve barışın tüm toplumlara getireceği faydadan bahsedeceğim. Umarım yeterli karşılık bulsun bu söylemlerimiz. Barıştan, dostluktan ve özellikle Türkiye gibi büyük bir devletin dostluğundan Kıbrıslı Rumların da Yunanistan'ın da kazanacağı çok şey olduğuna inanıyorum."

 

"Kendimizi evimizde hissediyoruz"

 

KKTC Başbakanı Ersin Tatar tarafından da kabul edilen Bakan Dönmez Türkiye ile KKTC arasındaki ilişkilerin her yönde gelişerek devam ettiğinin altını çizerek "KKTC, mutluluğunda sevindiğimiz, kederlendiğinde üzüldüğümüz ortak vizyonumuz olan bir kardeş ülkemiz. Burada kendimizi misafir olarak değil, evimizde hissediyoruz. Bakanlığımızla ilgili alanlarda da öteden beri devam eden ilişkilerimiz var. Hem teknik destek anlamında hem de ülkenin arz güvenliğini hangi projelerle sağlayabileceğimiz noktasında devam eden çalışmalarımız var. Teknik heyetler arasında bugüne kadar birçok çalışma yapıldı. Keza buradaki mevzuatın geliştirilmesi anlamında da tecrübelerimizi paylaşıyoruz. İnşallah bundan sonra da sizin önderliğinizde bu çalışmalar artarak devam edecek." ifadelerini kullandı.
Dönmez, halihazırda gündemin, Ada'nın etrafındaki doğal kaynakların aranması ve üretilmesi olduğuna dikkati çekti.
Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de şu anda Fatih ve Yavuz olmak üzere iki sondaj gemisinin olduğuna vurgu yapan Dönmez, Fatih'in Ada'nın batısında, Yavuz'un ise Karpaz mevkisinde KKTC'den alınmış ruhsat bölgesinde çalışmalarına devam ettiğini kaydetti.
Barbaros Hayrettin Paşa sismik araştırma gemisinin de şu anda Ada'nın güneyinde görevine devam ettiğini anlatan Dönmez, şunları kaydetti:
"Ben bu çalışmaların yapılmasında hükümetlerin bize vermiş olduğu desteğe de bir kez daha şahsınızda teşekkür etmek istiyorum. İnşallah netice alırız. Öteden beri biz, özellikle bu hidrokarbon kaynaklarının Ada'nın bir çatışma ve tartışma konusu olmaktan çıkartılarak barış, huzur ve refahın artmasına katkı sağlayacak bir alana doğru gitmesini arzu ediyoruz. Maalesef Güney Kıbrıs Rum yönetimi öteden beri Ada'nın tek hakimi pozisyonundaki söylem ve eylemlerine tek taraflı olarak devam etti. Bu noktada KKTC'de yaşayan soydaşlarımızın hak ve menfaatlerinin korunmasına başta Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere hükümetimiz her platformda destek olmaya devam ediyor."

 

"Bu teklifin son derece önemli olduğunu düşünüyoruz"

 

KKTC'nin Rum yönetimine teklif ettiği ortak komite oluşturulması hususunu hatırlatan Dönmez, oradan da olumsuz yanıt alındığını ve Rum tarafının bu kararlarını yeniden gözden geçirmesini ümit ettiklerini söyledi.
Dönmez, "Bence Ada'da barış ve istikrarın sağlanması adına bu teklifin son derece önemli olduğunu düşünüyoruz. Bu süreçte garantör ülkelere herhangi bir görev düştüğünde de çekinmeden bu desteği ve katkıyı sağlamaya hazır olduğumuzu da bir kez daha teyit etmek istiyorum." ifadelerini kullandı.
Başbakan Tatar ise, ziyaretin basına açık kısmında, KKTC'nin Doğu Akdeniz'de Türkiye ile hareket ederek zenginliklerin paylaşılması noktasında göstermekte olduğu duruşun fevkalade önemli olduğunu söyleyerek bütün bu adımların uluslararası anlaşmalardan doğan hak ve çıkarların korunması için atıldığını belirtti.

 

Enerji Bakanı Taçoy'dan Dönmez onuruna yemek

 

Bakan Dönmez daha sonra, KKTC Enerji ve Ekonomi Bakanı Hasan Taçoy'un onuruna verdiği çalışma yemeğine katıldı.
Yemeğe, Başbakan Tatar, Büyükelçi Başçeri ve bürokratlar da katıldı.

 

"Kıbrıs'ta yaşayanlarla akrabalığımız 1571'e kadar gidiyor"

 

Bakan Dönmez, Lefkoşa'ya bağlı Değirmenlik köyündeki Camialtı Mahallesi Muhtarlığı önünde düzenlenen etkinlikte vatandaşlarla bir araya geldi. Etkinliğe, Türkiye'nin Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Enerji ve Ekonomi Bakanı Hasan Taçoy da katıldı.
Dönmez, burada yaptığı konuşmada, temasları kapsamında KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve Başbakan Ersin Tatar tarafından kabul edildiğini, ardından Bakan Taçoy ile Başbakan Tatar'ın da yer aldığı bir değerlendirme toplantısına katıldığını söyledi.
Kıbrıs'ın Türkiye için önemine değinen Dönmez, şöyle konuştu:
"Biz, Kıbrıs'ta yaşayanlarla sadece 1974'te tanışmış değiliz, akrabalığımız ve hukukumuz 1571'e kadar gidiyor. Siz üzüldüğünüzde biz üzülüyoruz, siz sevindiğinizde biz de mutlu oluyoruz. Ortak tasa, kıvanç ve gelecek bizi birleştiriyor. Bugüne kadar biz sizin yanınızda olduk, endişe etmeyin bundan sonra da yanınızda olmaya devam edeceğiz. Hakkınızı, hukukunuzu ve menfaatlerinizi sonuna kadar savunmaya kararlıyız."
Bakan Dönmez, Doğu Akdeniz'de doğal kaynakların paylaşımıyla ilgili tartışmaların devam ettiğinin altını çizerek, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin, adeta adanın tek hakimi kendisiymiş gibi davrandığını söyledi.
Doğu Akdeniz'in artık bir milli mesele haline geldiğini vurgulayan Dönmez, bunun sadece KKTC açısından değil Türkiye Cumhuriyeti'nde yaşayan 80 milyonu aşkın vatandaş tarafından da milli mesele olarak görüldüğünü bildirdi.
Barışın kolay kazanılmadığını dile getiren Dönmez, şöyle devam etti:
"Barışı ve huzur ortamını sürdürmek de en az o kadar zor. Bu topraklarda yaşayan soydaşlarımız barışın hakim olması için bir çok mücadele verdi. Şehitlerimiz ve gazilerimiz var. Şehitlerimizi bir kere daha rahmet ve minnetle anıyorum, gazilerimize de hayırlı ve uzun ömürler diliyorum. İnşallah bu toplum bir daha o günleri yaşamaz. Onun için bizim bilinçli olmamız lazım, birlik ve beraberliğimizi bozmadan bu ortak vizyona hep birlikte yürümek durumundayız. Biz, Türkiye Cumhuriyeti'nde yaşayan akrabalarınız ve soydaşlarınız olarak bu kutsal yürüyüşünüzde yine arkanızda olacağız. Sizin de bizim dert, tasa ve vizyonumuzla birlikte aynı amaca inandığınıza yürekten inanıyorum. Allah birliğimizi ve beraberliğimizi bozmasın inşallah."