6. Enerji Verimliliği Kongre ve Fuarı

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, 6. Enerji Verimliliği Kongre ve Fuarı'nın açılışında, enerji verimliliğinin Türkiye'nin artan refah seviyesine katkıda bulunacağını ve bu bilincin çocuklardan, kadınlara toplumun her seviyesinde yerleştirilmesi gerektiğini belirtti.

14.01.2015
  • Paylaş

Dünya Bankası'nın son raporunda küresel büyüme tahmininin yüzde 3'e düşürüldüğüne dikkati çeken Yıldız, "Türkiye'nin ekonomik rakamları büyürken dünyanın rakamları küçülüyor, refah seviyemiz, gelirimiz artabilir fakat bunlar bizim tasarruf yapmamıza mani değil. Hala her bin dolarlık gayri safi milli hasılayı oluşturmak için birim başına 250 litre petrol eşdeğerinde enerji harcıyoruz. Japonya ve Avrupa ülkeleri gibi yerlerde bu oranlar çok daha düşük" ifadelerini kullandı.
Yıldız, Uluslararası Enerji Ajansı'nın raporuna göre dünyada enerji alanında her yıl 2 trilyon dolar yatırım yapılması gerektiğini fakat bu miktarın geçen yıl 1,6 trilyon dolar seviyesinde kaldığını söyledi. Yıldız, "Bu kaynakların yarısından fazlasının eskiyen tesislerin yenilenmesi için kullanıldığını düşünürsek, bu tesislerin yenilenmesi ve enerji açısından verimli hale getirilmesi o kadar önemli. 2015 yılına kadar dünyadaki enerji sektörüne yatırılacak miktarın 38 trilyon dolar olması öngörülüyor" diye konuştu.
Bir çimento fabrikasında, standart motorların verimli motorlarla değiştirilmesiyle bir yılda 350 milyon dolar tasarruf sağlandığını anlatan Yıldız, şöyle konuştu:
"Bir sanayi işletmesinde verimsiz pompaların verimli pompalarla değiştirilmesiyle 6 milyon liralık verim sağlandı. Her birinin damlaya damlaya göl, kuruya kuruya çöl olacağı gibi, her birine özel önem vermemiz lazım. Artık verimsiz beyaz eşyaların üretilmesi de yasak, bu önemli bir aşama. Kademe kademe, sabırla doğru bildiğimiz yolda devam edeceğiz."
AB ülkelerinin büyük ekranlı televizyonların kullanılmasına sınırlama getirdiğini ve bu uygulamadan 8 milyar avroluk tasarruf öngördüklerini ifade eden Yıldız, "Türkiye'de televizyon izleme oranlarının yüksek olduğu düşünülürse, enerji verimliliğine daha fazla dikkat edilmeli" dedi.
Enerji verimliliğinin rüzgar, güneş, nükleer gibi çeşitli alanlarda gerçekleştirilmesi gerektiğini vurgulayan Yıldız, Türkiye'nin yenilenebilir kapasitesinin dünya ortalamasının üstünde olduğunu dile getirdi.
Yıldız, dünyada enerjinin eşit olmayan bir şekilde dağıldığını belirterek, "OECD ülkelerinin dünya nüfusundaki payı yüzde 18 ama ham petrol ve doğalgaz ile tanışma payları yüzde 50. OECD üyesi olmayan yüzde 82’lik kısım ise diğer yüzde 50’yi kullanıyor. Dünyada enerji anlamında ciddi bir eşitsizlik ve dengesizlik söz konusu ama buna rağmen büyüme devam ediyor" değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'de, Avrupa'da en ucuz elektrik ve doğalgazın kullandığını ifade eden Yıldız, ağır kış şartlarına rağmen enerji arzı sıkıntısı yaşanmadığını ve gelecek yıllarda da böyle olması için çalışacaklarını sözlerine ekledi.

SORULAR

Forumun ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bakan Yıldız, son 10 gün içerisinde Türkiye'de doğalgaz tüketiminin zirveye çıktığını belirterek kış aylarında talep artışının yüzde 2 bin 200 civarında olduğunu söyledi.
"Son 10 gün içinde Türkiye'de 2 milyar metreküp civarında doğalgaz kullanıldı. 2 milyar metreküp bazı ülkelerin yıllık doğalgaz tüketimi düzeyindedir. 8 Ocak'ta 225 milyon metreküpe yakın gaz kullandık sadece bir gün içerisinde" diyen Yıldız, tüketimin en fazla görüldüğü illerin İstanbul, Ankara, Bursa, Eskişehir ve Kocaeli olduğunu bildirdi.
Yıldız, Türkiye'nin elektrik üretiminin neredeyse yarısını doğalgazdan karşıladığına işaret ederek, bu doğalgazın yarısının Rusya'dan temin edildiğini kaydetti.
Ukrayna'daki gerilimin Türkiye'de nelere yol açabileceğine ilişkin bir soruya da Bakan Yıldız, "Rusya'dan aldığımız doğalgazın yarısını da Batı Hattı'ndan karşılıyoruz. Herhangi bir anlaşmazlık veya problem halinde veya fiziksel bir problem olması halinde tabii ki Türkiye'nin arz güvenliği bundan etkilenir. Ama öngörüyor muyuz? Şu anda öngörmüyoruz" yanıtını verdi.

Kayıp-kaçak

Kayıp-kaçak konusunun bir maliyet unsuru olduğuna dikkati çeken Yıldız, bu konuya ilişkin yeni düzenlemelerin yapılacağını bildirdi. Yıldız, "Avrupa'nın 2. büyük şebekesine sahip ülkemizde fiziken bir kayıp var. Bu son derece makul düzeyde. Kaçağın da hiçbir şekilde makul görülmediğini, tarafımızdan da tasvip edilmediğini biliyorsunuz. İçinde bulunduğumuz ocak ayında bu kanuni düzenlemeyi yapacağımızı bir kez daha iletiyorum. Başbakanlık'ta şu anda Kanunlar ve Kararlar Dairesi'nde en son şeklini alıyor ve Plan ve Bütçe Komisyonu'na gittikten sonra Genel Kurul'a sunulacak" diye konuştu.
Yıldız, küresel piyasada işlem gören petrol fiyatlarındaki düşüşün, vergilere indirim olarak yeterince yansımadığı tartışmalarına ilişkin ise kur farkına işaret etti. Benzinde son 6 ayda 1 lira 4 kuruş düşüş yaşandığını aktaran Yıldız, şunları söyledi:
"O zaman verginin oranı toplam miktar içerisinde oransal olarak artmış oluyor. Maliye Bakanımızın kastettiği tüketimle alakalı bir tahrik noktasının oluşmamasıyla alakalıdır. Eğer biz 45-46 milyar lira civarında yıllık benzin kullanımından dolayı bir vergi tahsilatı yapıyorsak bu 77 milyonumuza aktarılan bir rakamdır. Herbirimiz vergilerin düşmesini temenni eder. Ama genel bütçenin en yüksek gelir kalemi bu toplanan vergilerle oluşuyor. Geçen yıl sadece 11,5 milyar liralık bir rakam karayollarına aktarıldıysa, bu karayollarında seyreden araçlardan alınan vergilerle elde edilen hasılattır."

"Türkiye kazanan ülkeler arasındadır"

Küresel piyasaya ilişkin de değerlendirme yapması istenen Yıldız, petrol üreticisi ülkelerin son 6 ay içerisinde kar ve maliyetlerinden 950 milyar dolar kaybettiğini belirterek, bu ülkelerin buna rağmen üretimi azaltmama kararı aldıklarını ifade etti. Yıldız, "Birisi kaybediyorsa birileri kazanıyor demektir. Tüketen ülkeler burada kazanıyor... Türkiye de kazanan ülkeler arasındadır" ifadelerini kullandı.
Taner Yıldız, Sinop'a kurulması planlanan nükleer santral için Japonya Ev Sahibi Ülke Anlaşması (HGA) hazırlıklarının sürdüğünü belirterek, "Bildiğiniz gibi dış ilişkiler komisyonumuzdan geçti Japonya HGA'sı. Ve Genel Kuruldaki gündemdeki sırasını da alıyor. İlk boşlukta normalde 1 saat içerisinde geçecek ve ondan sonra proje şirketinin önünü kanunen hükmen de açabilecek duruma geliyoruz. Bu konuda gerek kurulumuza gerekse TBMM'ye bu konunun hassasiyetini aktardım. Ben ocak ayı içerisinde bunun çıkacağına inanıyorum" şeklinde konuştu.

Yıldız pazar günü Bağdat'ı ziyaret edecek

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Yıldız, pazar günü Bağdat'ı ziyaret edeceğini belirterek, çeşitli bakanlarla bir araya gelerek çalışmalar yapacaklarını bildirdi. Yıldız, "Irak'ın istikrarsızlığı bizi ne kadar ilgilendiriyorsa, istikrarı da bizi o kadar ilgilendirir" dedi.
Bağdat ziyaretini önemsediklerini dile getiren Yıldız, "Basra'dan çıkıp Irak'ın kuzeyine gelecek olan, oradan da Kerkük-Yumurtalık ham petrol hattının nihai noktasına bağlanacak olan bir projeden bahsediyoruz. Aynı zamanda Erbil'le Bağdat arasındaki mutabakatı da belki bir daha konuşacağız, bunun ne kadar sürdürülebilir olduğunu. Temennimiz bunu birçok alanıyla beraber artırmak yönündedir. Erbil ile Bağdat ne kadar mutabık kalırsa istikrara o kadar katkı konmuş olacaktır" diye konuştu.
Bakan Yıldız, Kuzey Irak'tan petrol akışında 46. tankerin yüklendiğini bildirerek, "Şu anda Kuzey Irak'tan ham petrol akışında 37 milyon varile ulaştık. Günlük 450 bin varillere kadar da yükseldi. Hedefimiz kısa vadede 550 bin varillere ulaşması. Sonra da stabil hali olan 1 milyon varillere gelmesidir" bilgilerini verdi.
Son günlerde elektrik kesintilerinin arttığı yönündeki bir soruya ise Yıldız, olağanüstü dönemlerde böyle gelişmelerin yaşanabildiğini belirtti.
Türkiye'de karbon piyasasının oluşumu ve ticareti konusunda bir soru üzerine Yıldız, Türkiye'de hükümetin çilek tarlalarına denk gelen TANAP Projesi'nin güzergahını değiştirdiğini hatırlatarak, çevreye duyarlı gelişim öngörüldüğünü söyledi. Yıldız, karbon piyasasıyla ilgili gerekli düzenlemelerin de bu çerçevede yapılacağını aktardı.
Soma Holding'e Amasya'da verilen santral ön iznine ilişkin bir soru üzerine Yıldız, "Ön lisansla alakalı o firmanın bir girişimi olmuştu ve şartları sağladı. Biz hem o firma gibi hem de diğer yatırımcıları bu vesileyle davet ediyoruz. Bugün TBMM Enerji Komisyonu'nda Maden Kanun Tasarısı görüşülmeye başlanacak, bunu da son derece önemli görüyorum" ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin ithal kömürden değil, istihdamı artıran yerli üretimden yana olduğunu söyleyen Yıldız, "Bizim yaptığımız işlemlerin ve girişimlerin Türkiye'deki yerli kömürü artırıp artırmadığına, onu teşvik edip etmediğine lütfen dikkat edin. Aynı şekilde bizlerin cümleleri, basın mensuplarının yaklaşımı, iktidarın, muhalefetin, STK'larla beraber o söylediğiniz cümle yerli kömüre mi katkı koyuyor yoksa ithal kömüre mi katkı koyuyor? Buna dikkat etmelisiniz" dedi.
Yıldız, ithal kömürü yerli kömüre karşı tercih etmediklerini dile getirerek, "Tabii ki kömürü ithal eden şirketler ve bunu destekleyen bir kısım yayınlar bundan hoşlanmayabilirler, ama bizim tercih ettiğimiz yapı bu. Biz yerli kömür artsın diyoruz" şeklinde konuştu.
Yerli kömür üretimine devam kararı alırken kolay bir karar vermediğini, üzüntüsünü ve prestijini bir kenara koyduğunu belirten Yıldız, şöyle devam etti:
"Soma'ya gidin şimdi orada bir anket yapın, vatandaşımıza sorun bakalım yerli kömürü üretmek istiyorlar mı istemiyorlar mı? Esnafa sorun... Orada bazı arkadaşlar bazı ifadelerinden dolayı her gittiği yerde rahatlıkla tokalaşamıyor artık.
Biz en kolay işi tercih etmiyoruz. En kolayı çayınızı, kahvenizi ısmarlarsınız, telefonun karşısına geçer ithal kömürü sipariş edersiniz. Biz bunu tercih etmiyoruz. İstihdamı artıran ve cari açığı düşüren, iş sağlığı ve iş güvenliğiyle alakalı konulara da dikkat eden bir yapı kurgulamak istiyoruz. Eğer riski sıfırlamak diye bir tercih kullansaydım, kendi üzüntümü azaltmak üzere bir tercih kullansaydım ithal kömürü tercih etmem gerekirdi. Bizim şahsi üzüntümüz, sıkıntımız, prestijimizden daha ziyade burada ülke menfaatleri önemli."

"Gazprom ve BOTAŞ 2015 yılı doğalgaz alım fiyatları için fiyatta mutabık kalamadı"

Bakan Yıldız, sokak lambalarının led sistemlere dönüşümü için yapılan çalışmalara ilişkin de panel ve diğer parçaların Türkiye'de üretilmesi şartı getireceklerini vurguladı.
Yıldız, "Biz şimdi ampulleri, armatürleri yurt dışından ithal edip de böyle bir işlem yapmak istemiyoruz. Cari açığı yıllık 600 milyon lira azaltacağız diye 3,5 - 4 milyar dolarlık bir yatırımın cari açığı artırmasına müsaade etmeyeceğiz. Yalnızca bu konuların işletmesini düşünmüyoruz, aynı zamanda yatırımını da düşünüyoruz. Yerli üreticilerin burada avantajları olacak" diye konuştu.
Türkiye'nin en fazla doğalgaz satın aldığı ülke olan Rusya'nın, ekonomik sıkıntı dolayısıyla nasıl davranacağına yönelik soruya da Yıldız, " Bu durum bizim pazarlık gücümüzü belki azaltıyor olabilir. Biz hala bir noktada mutabık kalmış değiliz. Gazprom ve BOTAŞ 2015 yılı doğalgaz alım fiyatları için fiyatta mutabık kalamadı. 2 seans görüşme yaptık, belki 3'üncüyü de bu aralar yapmamız gerekebilir" karşılığını verdi.
"Türkiye'nin alacağı doğalgazın fiyatlarının uluslararası ham petrol fiyatlarına bağlı olarak düşüşten mi finanse edileceği yoksa indirimden mi finanse edileceği konusunda bazı kişilerin tereddütleri olabilir" diyen Yıldız, Türkiye'nin çifte indirim sağlama arzusunda olduğunu aktardı.

"BOTAŞ Hazine Müsteşarlığı'na borcunu ödeyecek"

Taner Yıldız, BOTAŞ'ın Hazineye bu yıl borcunu ödeyeceğini ifade etti.
Yıldız, doğalgaz fiyatlarına ilişkin şunları söyledi:
"Şöyle düşünüyoruz; hem doğalgaz fiyatları petrole bağlı düşüyor, bundan bir indirim sağlamalıyız hem de Türkiye'ye özel bir indirimin olması lazım. Bu tabii ki pazarlıklar için önemli bir durumdur ve biz bunları 6 aylık faz farklarıyla beraber hissediyoruz. Şu anda doğalgazı hala 2008 yılı kasım ayı fiyatlarıyla satıyoruz. Yani neredeyse 45 - 50 dolarlık ham petrol varil fiyatıyla ortalama 6 yıldan bu yana sattığımızı gösterir. Yani Türkiye bu indirimi çok daha önceden ve ortalaması 6 yıl boyunca vatandaşımıza, sanayicimize aksettirmiş demektir.
Bu gözlerden biraz kaçtı, o yüzden aldığımız fiyatın altına vatandaşımıza, sanayicimize sattık. Bu bizim yaklaşık 6 milyar liralık gümrük ve KDV borcunu bu yıl içinde ödeme isteğimizi de aynı şekilde belirtir. Bunu inşallah bu yıl içinde ödeyeceğiz, BOTAŞ olarak kendimizi Hazine'ye borçlu olarak hissediyoruz. 2014'de göstermiş oldukları toleransı inşallah 2015 yılında ödemeye çevirerek telafi etmeyi düşünüyoruz."

Yerli otomobilde hibrit mi, elektrikli mi yol ayrımı

Türkiye'nin yerli otomobil üretiminde hibrit mi, elektrikli otomobili mi teşvik edeceğine ilişkin bir soruya Yıldız, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın bu konuda Ekonomi Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığı'yla yoğun bir çalışmanın içinde olduğunu söyledi.
Yıldız, şunları kaydetti:
"Biz Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı olarak elektrikten elde edilen veya hibrit sistemden elde edilen bir yerli üretim motor yapısının en büyük destekçisiyiz. Ama şu da bir o kadar önemli; bunun ticarileşmesi. Yani siz yakıttan elde edeceğiniz tasarrufu oraya yatıracağınız bir miktar yüksek fiyatla ne kadar karşılayabileceksiniz, buna bakmak lazım. Ticarileşme dediğimiz bu. Yani 30 bin liraya aldığınız aracı 300 bin liraya alırsınız ama yakıtı 10'da birine düşer. Ne kadar ekonomik karşılığı olan bir gelişmedir bunu karşılaştırmamız lazım.
Ham petrol varil fiyatlarının düşüşü bir kısım böyle geliştirmeye dönük gerek yenilenebilir enerji kaynakları gerekse hibrit sistem veya elektrikten üretimle alakalı sistemleri tehdit eden bir yapı olarak görülür. Paradoks buradadır. Tam tersi bir yapı. Yani ham petrol fiyatları ucuzladıkça bunun fizibilitesi etkilenir bu yeni gelişecek projelerden. Bizim Türkiye olarak bunlardan etkilenmememiz lazım. Yerli otomobilde yol haritamıza devam etmemiz lazım, mutlaka bu sistemi geliştirmemiz lazım, projeyi destekliyoruz."