Rüzgar Enerjisi Sektör Toplantısı

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Türkiye Rüzgar Enerjisi Sektör Toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin hızlı bir şekilde ortaya koyduğu enerji politikaları ve stratejileri çerçevesinde, yerli ve yenilenebilir kaynaklarını artıracağını belirtti. Yıldız, "Bu bir değişim. Büyüme içerisinde bu değişimi yapmak birtakım koordinasyonları daha elzem hale getiriyor" diye konuştu.

16.02.2015
  • Paylaş

Rüzgar enerjisi sektörünün spekülasyona açık yanlarının olduğuna dikkati çeken Yıldız, "Çevreye rağmen değil, çevre ile birlikte tüm bunları yürütmemiz lazım. Çevre de enerji de tabii kaynaklarımız da bizim. Her birini ülkenin yararına kullanabiliyor olmamız lazım" ifadelerini kullandı.

İspanya Kraliyet Kuşlarını Koruma Derneği'nin hazırladığı raporda, "ölen kuşların oranının bahsedilenin çok altında olduğunun ortaya konulduğunu" anlatan Yıldız, ABD'de yalnızca binalara çarparak ölen kuş sayısının 1 milyar civarında olduğunu, otomobillere çarparak ölen kuş sayısının da 80 milyonu bulduğunu söyledi. Yıldız, "Rüzgarda onbinde birden daha az sayıda kuşun öldüğü hesaplanmış. Tüm bunlara baktığımızda gerek Türkiye'deki bu konunun nezaketini istismar edenler, gerekse çevre gerekçesinin arkasına sığınanların daha temel, daha gerçekçi sebepler bulmaları gerek, bunlar gerçekçi şeyler değil" dedi.

Kamulaştırmada iptal kararları 

Rüzgar enerjisi projelerine yönelik acele kamulaştırmalarla ilgili mahkemelerin verdiği iptal kararlarına değinen Yıldız, şunları kaydetti:

"Acele kamulaştırmalar ile alakalı karar iptallerinden bahsedildi. Arkadaşlar, bu yaklaşık 14 bin megavatlar civarında. 14 bin megavat Türkiye'nin 3 yıllık büyümesine karşılık gelen bir güç. Yani, Türkiye 3 yıllık büyümesinden geride kalmamak amacıyla tüm yatırımlarını daha da hızlandırarak, bu 3 yılı telafi ederek, şu anda arz güvenliğini sağlamak konusunda problem yaşamayacak noktaya geldi."

Yıldız, Almanya ve İspanya'nın bugün özellikle rüzgarla alakalı sübvansiyon rakamlarını tekrar gözden geçirdiğine dikkati çekerek, bu ülkelerin aldıkları kararlardan nasıl "u dönüşleri yaparız" diye çalıştıklarını anlattı. Yıldız, bu konuda bir orta yolun bulunması gerektiğini ifade etti.

Sektörde adaletli davranmaları gerektiğini, yalnızca teknoloji sahipleri ve yatırımcı lehine ya da yalnızca vatandaş odaklı bir yapıyı kurmanın adil olmadığının altını çizen Yıldız, "Vatandaşımızın ve sanayicimizin temiz yenilenebilir enerjiyi en uygun fiyatlarla alabileceği bir yapıyı kurgulamamız lazım. Kurgumuz bu yöndedir. Rüzgarda 6-7 yılda amorti eden yatırımlar olduğu gibi, rüzgarın gücüne göre 9 ila 10 yılda kendini amorti eden yatırımlar da var. O yüzden verdiğimiz fiyatın sürdürülebilir fiyat olduğu kanaatindeyim" dedi.

"Karar yatırımcıyı olumsuz etkiledi" 

Yıldız, rüzgar yatırımlarına ilişkin Orman ve Su İşleri Bakanlığının harçlarla ilgili aldığı kararın yatırımcıya olumsuz yansıdığını söyledi.

Sorunu Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ile paylaştığını belirten Yıldız, "Konuyu Hazine'ye intikal ettirdik. Harçlarla ilgili kararında ister 1 liralık vergi artışı, ister 2 liralık herhangi bir fiyat uygulaması, nasıl Bakanlar Kurulundan çıkıyorsa, iç yönetmeliğin de mutlaka Bakanlar Kurulundan çıkması lazım" dedi.

Orman ve Su İşleri Bakanlığının birtakım düzenlemelere gidebileceğini ifade eden Yıldız, bu konunun sektör adına olumlu bir gelişme olacağını belirtti.

Yıldız, Türkiye'nin rüzgardaki hedeflerine ilişkin olarak da şunları kaydetti:

"Rüzgarda iletim bedellerini katkı payları ile alakalı artışlarını geçtiğimiz cuma TEİAŞ'dan yetkili arkadaşlarla konuştuk ve normal bir noktaya bağlandı. Biz, yerli üretimin artması adına geldiğimiz noktada yaklaşık 52 milyon liralık bir Ar-Ge projesiyle Milli Rüzgar Enerji Sistemleri Geliştirilmesi ve Prototip Türbin Üretimi (MİLRES) ile yarım megavatlık üretimlerde hamdolsun bir sonuca ulaştık. Amacımız, bunu 2-2,5 megavatlara çıkartmak. Tabii ki yalnızca bizimle değil, aynı zamanda yurt dışından Türkiye'ye yatırım yapmak isteyen ve Türkiye'yi bir merkez olarak görüp, bunu Afrika'ya ve Ortadoğu'ya aynı şekilde taşımak isteyen yatırımcılar var."

Türkiye'nin rüzgar verimliliği rakamlarının cezbedici olduğunu anlatan Yıldız, "Bunların önünü hep beraber açmamız lazım. Bu manada da bir sıkıntı yaşamayacağımız kanaatini sunuyorum. 2023 yılındaki 20 bin megavat hedefinden hala şaşmış değiliz. Daha hızlı gidebilir mi? Evet, daha hızlı gidebilir. Bununla alakalı ortak dil oluşturup bunu da gerçekleştirmiş olacağız. Türkiye, yeni kaynaklarının, yerli kaynaklarının, yenilenebilir kaynaklarının toplam havuz içerisindeki payını arttıracaktır" ifadelerini kullandı.

Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği Başkanı Mustafa Serdar Ataseven ise dördüncüsünü düzenledikleri bu sektör toplantılarının meyvelerini vermeye başladığını belirterek, "Toplantıya hem iktidar, hem de muhalefet milletvekilleri katıldı. Rüzgarın, iktidarı muhalefeti olmaz. İktidarı ve muhalefeti birleştiren bir toplantı olmasını istiyoruz" dedi.

Dünyada geçen yıl rüzgar kurulu gücünün 370 gigavata ulaştığını belirten Ataseven, Çin'in 114 gigavatla birinci olarak dünyadaki kurulu gücün yüzde 30'unu tek başına elinde bulundurduğunu söyledi. 

Rüzgarda Türkiye'de geçen yıl 804 megavatlık gücü işletmeye aldıklarını hatırlatan Ataseven, "Son 4 yılda ortalama yüzde 30'luk bir artış oldu. Yıl sonu ulaştığımız rakam 3762 megavat. 1200 megavat da inşası devam eden var" ifadelerini kullandı.

"Gerek sivil toplum örgütleri gerekse kamuoyunda bunun (idam) tartışılıyor olması yanlış değil"

Bakan Yıldız, toplantının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Mersin’in Tarsus ilçesinde Özgecan Aslan'ın öldürülmesinin ardından gündeme gelen idam tartışmalarına ilişkin soru üzerine Yıldız, cinayetin kabul edilemez bir hadise olduğunu söyledi. Bakan Yıldız, "Öncelikle dünyanın birçok yerinde rastlanan ve hiçbir şekilde ne gerekçeyle olursa olsun makul karşılanamayacak ve nefretle kınanacak bir hadise Türkiye’de gerçekleşti" diye konuştu.

Tüm ülkenin bu cinayet sonrası derinden yaralandığını ve üzüldüğünü anlatan Yıldız şunları kaydetti: 

"İnsanoğlu eşrefi mahlukat, yani en şerefli varlık aynı zamanda bir tabir daha var. Hayvandan da aşağı noktaya gelebilen bir varlık. Burada her ikisinin de örneğini görmüş bulunuyoruz. Gerek sivil toplum örgütleri gerekse kamuoyunda bunun (idam) tartışılıyor olması yanlış değil. Önümüzdeki süreçte bu konular hem kamuda hem de sivil toplum kuruluşlarında gündeme gelecek ve tartışılacaktır. Kendisine tekrar Allah’tan rahmet diliyoruz, ailelerine başlığı ve sabır temenni ediyoruz."