“Yunanistan'ın Çabaları Sonuç Getirmez”

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Demirören Haber Ajansı’na özel açıklamalar yaparak gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

09.06.2020
  • Paylaş

Bakan Dönmez, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de son 2-3 yıldır faaliyetlerini yoğunlaştırdığına dikkat çekerek, "Filomuzun kapasitesini artırdık. Daha önce sadece Barbaros Hayrettin Paşa, sismik araştırmaları yapıyordu. Sonradan MTA Oruç Reis sismik araştırma gemisini ekledik. Akabinde de Fatih ile başlayıp Yavuz ile devam eden en son Kanuni ile de bir yerde taçlandırdığımız bir filomuz var. Derin deniz sondaj kabiliyeti ve kapasitemizi de artırdık. Şimdiye kadar Doğu Akdeniz'de 6 sondaj yaptık, 7'incisi de devam ediyor. Yavuz sondaj gemimiz 'Selçuklu 1' adını verdiğimiz lokasyonda bu sondajlarına devam ediyor" dedi.

 

'Ruhsatlandırma Çalışmalarına Başlamış Olacağız'

Bakan Dönmez, daha önce Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nden alınan ruhsat alanları ile Türkiye'nin Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü tarafından ruhsatlandırılan ruhsat alanlarında sismik araştırmaların devam ettiğini kaydetti. Dönmez, "Oradan elde edilecek veriler değerlendirildikten sonra da sondaj çalışmalarına devam edilecek. Son Libya ile yapılan anlaşmayla da Doğu Akdeniz'in batı kısmındaki sınırı belirlemiş olduk. Şimdi bu alanlara ilişkin olarak da Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğümüz, burada başvuruları almaya başladı. Orada askı ilan süreci var, yaklaşık 3 aylık. Bu süre sonunda da gelen başvurular değerlendirilecek, sonrasında da başvurular arasında en uygun teklif ile ilgili ruhsatlandırma çalışmalarına başlamış olacağız" diye konuştu.

 

'Kimseden İzin Almadan Faaliyetleri Yapacağız'

Bakan Dönmez, burada önce sismik çalışmalar yapılması gerektiğini kaydederek, "Sonrasında değerlemeler yapıldıktan sonra lokasyonlar belirlenecek ve keşif amaçlı sondajlarımıza başlamış olacağız. Doğu Akdeniz'de öteden beri bu denklemin dışında tutma gayretleri çeşitli merkezlerde ülkeler tarafından sürekli gündemde tutulmuş oldu; ama başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere burada süreci son derece iyi yönettiğimizi düşünüyoruz. Kendi kıta sahanlığımızda yer alan bu sahalara kimseden izin almaksızın icazet almaksızın da bu faaliyetleri yapacağımızı, sonuna kadar kararlı olduğumuzu ifade etmiştik. Bu iş planı çerçevesinde çalışmaları yapacağız. Varsa bulacağız, aramadan da bir şeyi bulma imkanımız yok" ifadelerini kullandı.

 

'En Ucuz Kaynaklardan Üretim Sağlıyoruz'

Bakan Dönmez, yerli ve yenilenebilir enerji konusuna da değinirken, enerjide dışa bağımlı bir ülke olduklarına işaret ederek, şunları söyledi:
"Özellikle son yıllarda yenilenebilir kaynaklardaki kurulu güç artışı, yerli kaynaklardaki kurulu güç artışlarıyla birlikte aslında bu tabloyu tersine çevirmiş olduk. Geçtiğimiz yıl yerli ve yenilenebilir kaynaklardan üretimimiz yüzde 62 civarında gerçekleşmişti. Bu sene ilk 5 aylık verilere baktığımızda yüzde 66'lık yerli ve yenilenebilir kaynak üretimini yakaladığımızı görüyoruz. Bunun da 52 puanı yenilenebilir kaynaklardan. Yaklaşık yüzde 14'lük dilimi ise yerli kaynaklardan kaynaklanıyor. Her 1 puanlık yerli ve yenilenebilir kaynak artışı bizim yıllık 100 milyon dolarlık dövizimizin cebimizde kalması anlamına geliyor. Özellikle jeotermal kurulu gücünde Avrupa'da 1, dünyada 4'ncü sıradayız. Güneşte özellikle son 3-4 yıldır ciddi bir hamlemiz söz konusu. Önemli olan yılı da aynı değerler üzerinden kapatabilmek. Birinci önceliğimiz yenilenebilir kaynakları sonuna kadar kullanmak, özellikle çevresel açıdan da son derece olumlu katkıları var. Açık kalan, eksiğimiz olan kısımda da önce yerli kaynaklara öncelik veriyoruz, sonrasında ithal kaynaklar devreye girmiş oluyor. Vatandaşı karanlıkta bırakamayız. O açıdan da en ucuz kaynaklardan bu üretimi sağlıyoruz" dedi.

 

'Petrol Fiyatları Bu Seviyelerde Gider'

Bakan Dönmez, petrol fiyatlarında pandemi sürecinin en yoğun olduğu günlerde yüzde 30'lara varan talep daralması olduğunu hatırlatarak, "Dolayısıyla bu fiyatlara bir anlamda tüketici açısından olumlu yansımış oldu. Biz o dönemde depolarımızı mümkün mertebe doldurmaya çalıştık. Aşağı yukarı yüzde 90 civarında depolarımızda doluluk oranı yakalamış olduk. Petrol fiyatları o günlerde 20-22 dolarlara kadar düşmüştü. Şimdi bir tırmanma eğilimi söz konusu. 35 hatta 40 dolarlara giden bir fiyat söz konusu. Geçtiğimiz yıllarda bu rakamlar 60-65 dolar seviyesinde devam etmişti. O seviyelere kısa süre içinde ulaşacağını düşünmüyoruz. Çünkü talep artış hızı henüz o seviyelere ulaşmış değil. Bu seviyelerde fiyatların gidebileceğini öngörüyoruz. Bunu biraz da zaman göstermiş olacak" diye konuştu.