2020'de dünyada denizlerdeki en büyük keşfi açıkladık
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Karadeniz Sakarya Gaz Sahası'ndaki Tuna-1 kuyusunda 405 milyar metreküplük rezerve ulaştıklarını belirtti. Dönmez, "Türkiye tarihinin en büyük keşfi ve 2020 yılı itibarıyla baktığımızda dünyada denizlerdeki en büyük keşfi açıklamış olduk. İnşallah 2023'te cumhuriyetimizin 100'üncü yılında kendi gazımızı, Karadeniz'den ürettiğimiz gazımızı vatandaşımızla buluşturacağız" dedi.
Bakan Dönmez, katıldığı televizyon programında, gündeme ilişkin açıklamalarda bulunup, soruları cevapladı. 'Fatih' sondaj gemisinin Karadeniz'de 20 Temmuz'da çalışmalara başladığını, aradan 1 ay geçmeden 320 milyar metreküp doğal gaz rezervini kamuoyu ile paylaştıklarını belirten Dönmez, "Yine o gün aşağıda iki katmanımız daha olduğunu, benzer yapılar içerdiğini söylemiştik ve çalışmalarımızın bu kuyuda devam edeceğini ifade etmiştik. Cumartesi günü Sayın Cumhurbaşkanı'mız ilave 85 milyar metreküplük keşif miktarını açıklamış oldu. Böylece Sakarya Gaz Sahası'ndaki Tuna kuyusunda yani ilk keşif kuyumuzda 405 milyar metreküplük bir rezerve ulaşmış olduk. Türkiye tarihinin en büyük keşfi ve 2020 yılı itibarıyla baktığımızda dünyada denizlerdeki en büyük keşfi açıklamış olduk. Karaları da dahil ettiğimizde sıralama ikinci oluyor. Dolayısıyla gayet büyük bir keşiften rahatlıkla bahsedebiliriz" dedi.
'Türkali-1' Adını Verdiğimiz Lokasyona Gideceğiz'
Bakan Dönmez, Tuna-1'deki arama kuyusunun bittiğini söyleyerek, "Bu kuyuyla alakalı olarak tamamlama çalışmaları yapılacak. Onu bir başka gemiyle yapacağız. Şimdi Türkali-1 adını verdiğimiz lokasyona gideceğiz. Yaklaşık Tuna-1'e 4-5 kilometre mesafede bir kuyu. Yine aynı sahadayız, yani Sakarya Gaz Sahası'ndayız. Bu sahanın büyüklüğü yaklaşık 225 kilometrekare. Biz burada 40'a yakın üretim kuyusu planlıyoruz önümüzdeki yıllarda. Bu şu anlama geliyor. Bundan sonra hemen hemen belki her 2 ayda bir kuyu açarak üretim amacımıza dönük olarak bu hazırlıklarımızı tamamlamış olacağız" diye konuştu.
'2023'te Vatandaşımızla Buluşturacağız'
Bakan Dönmez, doğal gazı 2023'e yetiştirmek için çalıştıklarını belirterek, şöyle konuştu: "Kronometre başladı, Türkiye Petrolleri çalışanlarımız geriye sayıma başladılar. İnşallah 2023'te cumhuriyetimizin 100'üncü yılında kendi gazımızı, Karadeniz'den ürettiğimiz gazımızı vatandaşımızla buluşturacağız. Bu şekilde ön mühendislik çalışmaları başladı, detay mühendislik çalışmaları için de görüşmeler, çalışmalar devam ediyor. Bu 2-3 tane tespit kuyusu açacağımızı ifade etmiştik. Bunlarla birlikte önümüzdeki yılın ilk çeyreğinde detay mühendislik çalışmaları da sonlandırılmış olacak. Çünkü burada deniz üstünde bir platform düşünmüyoruz. Çünkü derin denizden bahsediyoruz. Yaklaşık 2000 metrelik bir derinlikten bahsediyoruz. Yani suyun üstünde hiç kimse bir şey görmeyecek o sahada, kıyıda göreceğiz. Orada kuyu başında bazı valf vana kontrol sistemlerimiz olacak. Komünikasyon için bazı teçhizatı oraya yerleştireceğiz ve burada toplanan gazı da kıyıya getireceğiz. En yakın mesafede olan nokta şu anda Filyos gözüküyor ama değişik çalışmalar da var, oraya getireceğiz. Orada da yine karadaki ayrıştırma tesislerini yapacağız. Çünkü gelen gazın içerisinde istenmeyen partiküller olabilir. Onlar ayrıştırılacak ilgili teknik standartlara göre. Uygun basınca getirilecek ve sonra da bizim ulusal iletim sistemimize yani BOTAŞ'ın ana iletim sistemine bağlanmış olacak. Hedefimiz, tamamen bu şekilde belirlenmiş durumda. 2023'te inşallah vatandaşımızı kendi yerli gazımızla buluşturmayı hedefliyoruz."
Doğal Gaz Kontratları
Bakan Dönmez, 1-2 yıl içinde yaklaşık 16 milyar metreküplük doğal gaz kontratının sonlanacağını anımsatarak, "Rusya'yla sonlanan kontratımız var, Azerbaycan'la ilk kontratımız sonlanıyor. Keza LNG aldığımız yani sıvı doğal gaz aldığımız üniteler var Nijerya gibi onlarla da sonlanacak. Bizim birinci önceliğimiz arz güvenliği. Bir taraftan da kendi yerli kaynaklarımızı sisteme dâhil etikçe yurt dışına bağımlılığımız azalacak. Ama çok kısa süre içinde, kısa vadede bütün kontratlarımızın yerine yerli doğal gazı ikame edeceğiz sözü doğru olmaz. Ama zaman içinde sürekli yerli kaynağın daha fazla oranda kullanıldığı bir piyasaya doğru ilerleyeceğiz" dedi.
'Kaşif' Su Altı Robotu
Bakan Dönmez, 'Fatih' sondaj gemisinde görevine başlayan yerli su altı robotu 'Kaşif' ile ilgili ise şu bilgileri verdi: "Sağ olsunlar, Türkiye'deki bir girişimci bu robotu yapabileceğini ifade etti. Biz de her türlü teknik desteği kendisine verdik. Ve şu anda daha önce yurt dışından temin etmiş olduğumuz robotun bire bir aynı özelliklerine sahip ama farklı dizaynda milli yazılımı yapılmış bir robotumuz var. O robot bize kuyuyla alakalı bazı video görüntülerini yukarıya aktarıyor, bunun yanı sıra yukarıdan operatör vasıtasıyla oradaki bazı mekanik işlemleri yapabilir hale geliyoruz. Çünkü orada bir somonun sıkılması, gevşetilmesi veya herhangi bir olumsuz durumda müdahale edilmesi gereken işler varsa onu biz o robotla yapıyoruz. Çünkü o derinlikte bizim bir dalgıç oraya indirmemiz mümkün değil yani 2 bin metre derinlikten bahsediyoruz ki yaklaşık 200 atmosferlik yüksek bir basınçtan bahsediyoruz. Biz denemelerini, testlerini de yaptık bu arada, sadece 2 bin metre de değil, 3 bin metreye kadar çalışabilecek bir robotumuz var artık. Bunu diğer gemilerimize de aynı şekilde entegre etmeyi planlıyoruz. O robot sayesinde bu su altında işlemleri rahatlıkla yapabilir hale geliyoruz."
'Bizim Kimsenin Malında Gözümüz Yok'
'Oruç Reis'in sismik araştırma yaptığı bölgenin Antalya'nın Kaş ilçesinin güneyinde, Türkiye'nin kıta sahanlığında olduğunu belirten Bakan Dönmez, "Bundan yıllarca önce ruhsatını verdiğimiz alanlar bunlar. Orada şu anda iki boyutlu sismik atıyor sismik araştırma gemimiz 'Oruç Reis'. Tahmin ediyorum 1-2 ay içinde tamamlayabiliriz, sonrasında üç boyutlu sismik atmaya başlayacağız aynı bölgede. Değerlendirmelerden sonra orada da potansiyeli yüksek bir alan görürsek sondaj gemimizi gönderip ilk keşif amaçlı sondajımızı da yapmış olacağız. Sayın Cumhurbaşkanı'mızın defaatle ifade ettiği bizim kimsenin hakkında, hukukunda, malında, mülkünde gözümüz yok ama herkes de bizim hakkımıza, hukukumuza saygılı olsun ifadesini bir kez daha tekrarlamak istiyorum. Uluslararası hukuka uygun, milli hak ve menfaatlerimiz neyi gerektiriyorsa, orada o çalışmaları yapmaya devam edeceğiz" dedi.