12. Uluslararası Petroleum İstanbul Fuarı

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, "12. Uluslararası Petrol, LPG, Madeni Yağ, Ekipman, İstasyon Market Ürünleri ve Teknoloji Fuarı Petroleum İstanbul"un açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye'de önceki gün elektrik dağıtım sisteminde ve özellikle iletim sisteminde bir çökme olduğunu, bunu son derece önemli bulduklarını söyledi.

02.04.2015
  • Paylaş

Bakan Yıldız, Slovakya seyahatini yarıda kesip sabah dörde kadar konuyla ilgili toplantı yaptıklarını ifade ederek, şunları kaydetti:
"Kesinti nereden kaynaklandı? Bunun teşhisini koyduk... Birer saniye arayla Atatürk Barajı'ndan, Çukurova bölgesinden ve Elbistan'da çıkan hatların aştığını görüyoruz. Çukurova bölgesinin izole bir yapı haline gelmesiyle beraber, batıdaki İzmir Aliağa bölgesindeki santrallerin peş peşe çıkması böyle bir çöküşün tetiklenmesine sebep oldu. Vakayı okuyoruz ama hangi sebeplerden olabileceği konusundaki araştırmalarımız devam ediyor. Bir kısım olasılıklar var. 1 dakika 60 saniye, 1 saat 3600 saniye, 1 günde 86.400 saniye var. Bütün bu 3 tane olumsuzluğun aynı ana rast gelebilmesinin ihtimali normalde 86.400'de bir. 33 yıllık işi yalnızca iletim olan arkadaşlarımızla konuştuğumuzda böyle bir olasılığın şu ana kadar gerçekleşmediğinden bahsettiler. 1999'da hepimizi derinden yaralayan depremle fiziken bir kısım çökmeler oldu, onu ayrı tutuyorum. Orada, iletim hatları, dağıtım hatları, bir kısım direkler ve trafo merkezleri fiziken bir darbeye maruz kaldılar."
Türkiye'nin elektrik iletim sisteminin, Avrupa'nın ikinci büyük şebekesi olduğuna işaret eden Yıldız, şöyle devam etti:
"Toplam 1,2 milyon kilometrelik iletim ve dağıtım hattı olan ve atmosfere açık olan bir işletmedir. Biz başında da şunu söyledik. İster teknik gerekçelerle isterse başka gerekçelerle ne olursa olsun, bunu saniye saniye izleme imkanımız var. Geriye dönük bütün detaylarına baktığımızda, bir iletim hattının Atatürk Barajı'ndan Yeşilhisar, onun üzerinden Konya'ya giden iletim hattından sonra, açan bir hattın, 17 salise sonra açtığını görüyoruz, yani saniyenin dilimlenmiş mertebelerinde, bunu çalışıyoruz. Sistem kendini korumak için gerekirse frekans seviyelerini, gerekirse dalgalanmaları ve gerekirse salınımların her birini tek tek gözlemliyor ve bunu lokalize etmek için belli bir bölgeye hapsetmek için sistem böyle çalışıyor. Ne için? 'Türkiye geneline yayılmasın, sirayet etmesin' diye."
Yıldız, kesintiyi tetikleyen sebebin ne olduğunu tespit etmeye yönelik çalışmaların sürdüğünü belirterek, "Aliağa bölgesinde birbirini ardı ardına tetikleyen yapının, frekansın düşmesiyle beraber olduğunu grafiklerle gözlemledik ama bunu tetikleyen sebebin ne olduğunu, bir müdahale mi, teknik gerekçelerle mi, yoksa bir manipülasyonla mı alakalı olduğu konusunda nihai cümleyi kullanmıyor, söylemiyoruz" ifadesini kullandı.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, şöyle konuştu:
"Benim şunu açıklıkla söylemem lazım; Türkiye'nin enerji iletim sistemi, AB üyesi ülkeler tarafından kabul görmüş bir sistemdir. Buradaki kullanılan roleler, her birisi batılı standartlarla beraber kullanılan rolelerdir. O açıdan sistemimize, ekibimize güveniyoruz. Ama bunun sebebini net olarak, bütün detaylarıyla beraber tekrar kamuoyuyla paylaşacağız. Bu süre içerisinde 10.36'da başlayan yapı, çok kısa saniyeler mertebesinde sistemin çökmesine sebep olmuştur. 14.00 itibariyle sistemin yüzde 50'si, 16.30 itibariyle yüzde 90'ı ve saat 20.00 itibariyle sistemin yüzde 100'ü aynı şekilde devreye alınmıştır. Bu açıdan sanayicilerimizin, vatandaşlarımızın ve bütün kesimlerimizin bundan tabii ki tesir altında kaldığını biliyorum. Bütün kurumlarımız ve sistem adına bunun bir kez daha tekrarlanmayacağını inşallah, bunla alakalı çalışmalarımızın devam ettiğini söylemem lazım."

"TANAP, Bakü-Tiflis-Ceyhan, Türk Akımı gibi projeler, dünya ülkeleri tarafından yakından takip ediliyor"

Bakan Yıldız, Türkiye’nin coğrafyasından kaynaklı avantajlara sahip olduğunu, bu nedenle TANAP, Bakü-Tiflis-Ceyhan, Türk Akımı gibi projelerin, dünya ülkeleri tarafından yakından takip edildiğini belirtti.
Türkiye’nin doğalgaz ithalatında dünyada 5., petrol ithalatında 13., kömür ithalatında ise 8. sırada yer aldığını dile getiren Yıldız, şöyle konuştu:
"Cari açığa önemli tesiri olan enerji ve ulaşım kalemlerinin ithalatı, son 8 ayda dünyada yaşanan gelişmeler nedeniyle olumlu etkilenmiştir. Dağıtım, iletim şirketleriyle alakalı, hem petrol hem elektrikle alakalı bütün şirketlerle ilgili herhangi bir politika değişikliği olmayacaktır. Geçen yıl 21 Mayıs'ta LPG torba kanun tasarısıyla beraber bayi cezalarıyla ilgili konuları TBMM’ye sunmuş bulunuyoruz. Bu açıdan PÜİS tarafından dile getirilen talebin yanlış olmadığını özellikle belirtiyoruz. Gerek dağıtım şirketlerinin sayısının artıyor olması, gerek bayilerle alakalı yalnızca bayi açmak adına bayi açılmamalı. Elinde bir miktar nakdi olana bayi açılması durumu var. AB ülkelerinin 4,5 katına çıkan bir bayi sayısının normal olmadığını söylememiz lazım. Biz buna kamu olarak müdahil olmayacağız ama sektör seçici davranacak ve bunlarla alakalı bir takım ayıklamalara gidilmiş olacak. Üreticilerin, dağıtıcıların, bayilerin ve sektörün sağlam bir şekilde oturmasını hep beraber sağlamalıyız."
Elektrik alanında özellikle kamu yerine özel sektör eliyle büyüyen santraller bulunduğuna değinen Yıldız, 70 bin megavata ulaşan kurulu gücün son derece önemli olduğunu vurguladı.
Özelleşen, liberalleşen enerji yapılanmasına vurgu yapan Yıldız, "Son üç ayda bin megavat kurulu güç devreye alındı. Bunun yüzde 90’ı rüzgar, HES ve kömür gibi yerli kaynaklardan sağlandı. Bunlarla alakalı gelişmeleri yoğun şekilde devam ettiriyor olmamız lazım" diye konuştu.
Hiç bir sektörün siyasi istikrarsızlıktan hoşlanmayacağını ama enerji sektörünün hiç hoşlanmayacağına dikkati çeken Yıldız, özellikle Kırım ve Ortadoğu krizlerinin fiyatları etkilediğini ifade etti.
Libya, Irak ve İran kaynaklı günlük 4 milyon varillik petrol üretimindeki düşüşün, ABD ve bazı ülkeler tarafından telafi edildiğini belirten Yıldız, şöyle devam etti:
"Son 8 ay içinde sermaye transferi, üretici ülkelerden tüketici ülkelere doğru kaymıştır. Ham petrol fiyatları düşüşü, kamu bütçesi açısından da vatandaş açısından da son derece olumludur. Petrol dünyada hala çok önemli ve enerji sepetinin yüzde 85’inde büyük pay sahibi. Belki doğalgaz ve LPG’nin oransal olarak petrolün önüne geçeceği konuşulabilir, tartışılabilir. Ama bu sebepten dolayı sepetteki payının yüzde 75’ten aşağı inmeyeceği de aşikar. O yüzden LPG’nin özellikle Katar orijinli olmaktan çıkıp daha geniş ülkelere kayacağı, boruyla aktarılan doğalgazın önemli kısmının LNG kargolarıyla taşınabileceği de önümüzdeki günler için raporlanıyor. Artan LNG ticareti ile alakalı olarak da gerek LPG gerekse LNG sektörünün daha büyük bir patlama yapacağını da söylemeliyiz."

Sorular

Bakan Yıldız Fuar açılışında, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Sistemin herhangi bir tehdit durumunda koruma altına alınmasına ilişkin çalıştıklarını dile getiren Yıldız, "Bir yerde şifre varsa bir yerde kripto varsa özellikle 17 aralık 25 aralık sürecinde bunların ne kadar delik deşik edildiğini hep beraber gördük ama buna 'siber saldırı' demem için, 'bu sistemin, bu arzın tetiklenmesine sebep budur' demem için şu an erken. Bu ihtimal dahilinde mi, ihtimal haricinde değildir" dedi.
Yıldız, kesintinin bir çok olumsuzluğun bir araya gelerek oluşturduğu tersine sinerjiyle ortaya çıktığını belirterek şunları kaydetti:
"TEİAŞ'ta 33 yıl çalışan 5 ayrı kişi ile görüştüm, ilk defa böyle bir şeyle karşılaştıklarını söylediler. Bu teknik bir gerekçeyle olabilir ama 3 tane büyük arızanın ve üretim santrallerinin devreden çıkarak, sistemin daha hızlı bir şekilde çalışması ve bunun 1'er saniye arayla, üç tane şebekenin iletim hattının devreden çıkmasını tetikleyen sebebin manipülasyon mu, teknik gerekçelerle mi olduğunu, bu kadar küçük bir ihtimalin gerçekleştiği mi, yoksa siber bir saldırıdan mı kaynaklandığını söylemem için erken."
Yıldız, yaşanan sistem çöküşünün bir arz sıkıntısından meydana gelmediğini vurgulayarak, Türkiye'nin son 3 yıldır tüketimden daha fazla arza sahip olduğunu dile getirdi.
Benzer elektrik kesintilerinin batılı ülkelerde de meydana geldiğini dile getiren Yıldız, "2003'te ABD'de 36 saatlik bir kesinti oldu. 'Onlarda oldu, bizde de olması normaldir' demiyorum ama bunun atmosfere açık işletmelerde olabileceğini, bir çok olumsuzlukların bir araya gelip de olabileceğini... Bakın İtalya, İsviçre, Avusturya, Slovenya ve Hırvatistan'da 55 milyon insan 18 saat elektriksiz kaldı. En gelişmiş ülkeler de dahi böyle bir şeyin olabileceğini söylemem lazım" şeklinde konuştu.

"Biz siyasi olarak nükleer güç santrallerinin savunulabilirliğine inanan bir parti, bir hükümetiz. Hemen hemen bütün partilerin seçim beyannamesinde bu var ve bu doğru bir işlem"

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulunda onaylanan nükleer santral yapımına ilişkin anlaşmayla öncelikle bir proje şirketinin kurulacağını anlatan Yıldız, en az 3 milyar dolarla başlayacak yatırımın, yıllara yayılarak 22 milyar dolara kadar çıkacağını söyledi.
Bakan Yıldız, Japonya, Fransa ve Türkiye ortaklığıyla yapılacak nükleer santralin enerji arz güvenliğine katkısının çok büyük olacağını vurguladı.
Elektrik kesintisinin nükleer santralleri makul hale getirebilmek için yapıldığına ilişkin iddiaların hatırlatılması üzerine Yıldız, şunları kaydetti:
"Bunu savunmak için böylesine büyük hasarlı bir işlem yapmaya gerek yok. Biz siyasi olarak nükleer güç santrallerinin savunulabilirliğine inanan bir parti, bir hükümetiz. Hemen hemen bütün partilerin seçim beyannamesinde bu var ve bu doğru bir işlem. Kaldı ki 'Türkiye'de enerji azlığı var ve o yüzden bu tür arızalar oluyor' demek birkaç açıdan yanlış. Bakın Türkiye'de enerji fazlalığı var enerji azlığı yok."
Enerji sektöründe kamunun payının giderek azaldığını ve özel sektöre ağırlık verildiğini, bunun da sektöre olan güveni artırdığını ifade eden Yıldız, "Bundan 12 yıl önce, özel sektörün payı yüzde 32'lerde iken şu an kamunun payı neredeyse yüzde 32'lerde. Dolayısıyla nükleer güç santrallerini gerek uluslararası anlaşmalar gerekse ev sahipliği anlaşmasıyla beraber Türkiye'nin hazine garantisi vermeden, Türkiye'deki siyasi istikrara duyulan güven açısından bunu söylüyorum, önemli projelerin başındadır" şeklinde konuştu.

AB ile şebeke anlaşması

Yıldız, Avrupa Birliği üyesi ülkelerle senkron hale gelen ve dört yıldan beri deneme çalışmaları yapılan iletim hattı anlaşmasının (ENTSOE), yaşanan arızadan dolayı bir kenara bırakılmadığını belirterek, şöyle devam etti:
"İnşallah içinde bulunduğumuz nisan ayında özellikle uzun dönemli işletme anlaşmasını AB üyesi ülkelerle imzalayacağız. 'AB sizi iletim hatlarından, şebekelerle beraber sistem içerisine almayacak mı?' diye sordular. Tam tersi biz AB ile senkron halde çalışan ve inşallah zannediyorum 15 Nisan veya 20 Nisan'da da bunun anlaşmasını imzalayacak olan bir ülkeyiz."
Yıldız, Adana bölgesinde elektrik kesildiği anda talep fazlalığı olduğu yönündeki iddialara ilişkin de şunları söyledi:
"Adana ve Gaziantep bölgesindeki arz 5 bin 200 megavat ve saat 10.36 itibarıyla talep 2 bin 500 megavat. Gaziantep ve Adana bölgesindeki üretim tesisleri tüketimden çok daha fazla üretiyorlar. Elektriğin azı çok zararlıdır, çoğu da az zararlıdır. Aynen doğalgazda olduğu gibi onun dengesini tutturmamız lazım. O yüzden üretim tesisleri, tüketildiği kadar üretmek üzerine kuruldu. Buradaki önemli olan konu Gaziantep, Adana bölgesinin izole olduktan sonra üretim tesislerinden bir kısmının da buradan çıktığı anlamına geliyor. O yüzden Türkiye'deki İzmir ve Aliağa bölgesindeki sistemin daha öncesi Gaziantep ve Adana bölgesindeki yapıdır."
Elektrik kesintisinde insan hatası bulunabileceğine ilişkin yorumları da değerlendiren Yıldız, tüketiciler açısından hukuki bir durumun şu anda söz konusu olmadığını, arıza sebepleri arasında insan hatasını da ihtimal dahilinde tuttuklarını, sonucu kamuoyuyla paylaşacaklarını ifade etti.