Bakan Dönmez, Arama ve Üretim Sektörü 12. İstişare Toplantısı'na katıldı
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Sakarya gaz sahasındaki keşiften sonra pek çok ülke Türkiye'den kendi karasularında arama ve sondaj yapmasını istediğini belirterek, "Şu anda önceliğimiz yurt ekibinde olduğu için bu teklifleri geri çevirdik Artık yerli derin deniz sondajimiz ve becerilerimizle kürsüde bir oyuncu olma yolunda emin adımlarla ilerliyoruz. " dedi.
Bakan Dönmez, Petrol ve Doğal Gaz Platformu Derneği (PETFORM) tarafından düzenlenen "Arama ve Üretim Sektörü 12. İstişare Toplantısı'na videokonferans aracılığıyla katıldı.
Bakan Dönmez, Fatih sondaj gemisinin keşfettiği 405 milyar metreküplük doğal gaz rezervi, Libya ile imzalanan ve deniz yetki alanlarını belirleyen anlaşma, Kanuni sondaj gemisinin filoya dahil edilmesi, Yavuz sondaj gemisinin Doğu Akdeniz'de sondaja başlaması gibi gelişmelerle Türkiye'nin derin deniz arama ve sondajcılığında farklı bir noktaya geldiğini ifade etti.
Derin deniz aramalarının yüzde 40'ının son iki yılda yapıldığına işaret eden Dönmez, bu süreçte 2016-2017 dönemine göre deniz alanlarında yapılan üç boyutlu sismik veri toplama faaliyetlerinde yüzde 43, iki boyutlu sismik veri toplama faaliyetlerinde yüzde 300 artış sağlandığı aktardı.
Dönmez, "Denizlerimizdeki 50 yıllık arama ve sondaj faaliyetlerimizin, bu çabanın, uğraşın, emeğin karşılığını Tuna-1 kuyusunda aldık. İnşallah hem Karadeniz'de hem de Akdeniz'de keşiflerimizin devamı gelecek." diye konuştu.
Türkiye'nin artık yerli derin deniz sondaj ekibi ve becerileriyle küresel bir oyuncu olma yolunda emin adımlarla ilerlediğini vurgulayan Dönmez,"10 yıl öncesine kadar uluslararası ortaklıklarla yürüttüğümüz bu işlerde, bugün yerli üretimin de gücüyle önemli bir know-how, bilgi ve tecrübe kazandık. Sakarya gaz sahasındaki keşiften sonra pek çok ülke kendi karasularında arama ve sondaj yapmamızı istedi. Şu anda önceliğimiz yurt içi olduğu için bu teklifleri geri çevirdik." ifadelerini kullandı.
Karada yürütülen faaliyetler
Dönmez, Türkiye'nin sadece denizlerde değil karada da önemli ivme yakaladığını belirterek, son 18 yılda yeni keşiflerle birlikte 321 milyon varil ham petrol ve 11,8 milyar metreküp doğal gaz üretimi gerçekleştirildiğini, ayrıca mevcut fiyatlarla 14,5 milyar dolarlık yerli ham petrol üretimi ve 2,1 milyar dolarlık yerli gaz üretimi yapıldığını bildirdi.
Günlük ham petrol üretiminin 1998 yılından sonra ilk defa 60 bin varili geçtiğini dile getiren Dönmez, "5 yıllık periyotlara baktığımızda, 2010 ile 2015 arası ham petrol üretimimiz 83,6 milyon varil iken, bu rakam 2015 ile 2019 arasında 94 milyon varile yükseldi." dedi.
Türkiye'de rezervlerin üretilebilir hale gelmesinin ve ülke ekonomisine kazandırılmasının önemli olduğunu vurgulayan Dönmez, "Bulduğumuz her bir rezerv cari açığımızın nispeten de olsa düşüşünü sağlamaktadır. Az ya da çok demeden nerede ne varsa bulmaya, üretmeye devam edeceğiz. Bu inanç ve azim bizlere yeni Tuna-1'lerin kapısını aralayacaktır." diye konuştu.
Dönmez, bu yıl yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen 10 ayda 84 kuyu açıldığına dikkati çekerek, toplamda 201 bin 728 metre sondaj yapıldığını ve yıl sonu itibarıyla bu rakamın daha da artmasını beklediklerini söyledi.
Yeni teknolojilerin ve yöntemlerin çalıştırılmasında mevcut ham petrol üretim sahalarındaki üretilebilirlik oranını yüzde 19'dan yukarı seviyelere taşımayı hedeflediklerini söyleyen Dönmez, 2020'nin başından beri arama ve işletme ruhsatılarının son 5 yılın en yüksek rakamına ulaştığını kaydetti.