Türk ve Rus Üniversitelerinden Nükleer Eğitimde İşbirliği
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Türk ve Rus üniversiteleri arasında yapılan nükleer eğitimde işbirliği anlaşmalarına ilişkin, "Hem Rusya'da hem de birbirinden kıymetli üniversitelerimiz arasında yapılan bu çerçeve anlaşma, insan kaynaklarının en önemli merkezi olacak" dedi.

Ankara Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi ve İstanbul Teknik Üniversitesi ile Rusya Federasyonu Ulusal Nükleer Araştırmalar Üniversitesi (Mephi) arasındaki, bilimsel, eğitimsel ve sosyal işbirliği anlaşmalarının imza töreni, Bakan Yıldız ve Rusya Nükleer Enerji Kurumu Rosatom'un Genel Müdürü Sergey Kirienko'nun katılımıyla Bakanlık binasında gerçekleştirildi.
Bakan Yıldız, törende, uzun yıllar boyunca nükleer alanda eğitim faaliyetlerine ve nükleer kültürün oluşmasına katkı sağlayacak bir yapı oluşturulacağını belirterek, "Şu ana kadar 248 öğrencimiz orada eğitimini almaya devam ediyor. Bu yıl da 80 öğrencimizi göndereceğiz" diye konuştu.
Nükleer enerjinin, elektrik üretimi yanında, sanayileşme alanında lig atlamanın en önemli unsurlarından biri olduğunu anlatan Yıldız, şunları söyledi:
"Akredite olan Türk firmalarıyla beraber, inşaat süresi boyunca, bulunduğu bölgelerden başlamak kaydıyla on bine yakın istihdam ve ondan sonra yine işletmesinde de önemli ölçüde Türk mühendislerinin, işçilerinin bulunduğu yapıyı kurgulamış oluyoruz. Biz, bundan sonraki anlaşmalarda, TETAŞ ve TEİAŞ'ın da içinde bulunduğu elektrik satım anlaşmalarını da inşallah Türkiye'de imzalamış olacağız."
"Mali sıkıntılara rağmen yükümlülüklerimize bağlı kalacağız"
Rosatom Genel Müdürü Sergey Kirienko da Rusya'da yaşanan mali krizin nükleer santral projesini etkilemeyeceğini bildirerek, "Mali sıkıntılara rağmen yükümlülüklerimize bağlı kalacağız" dedi.
Kirienko, Ocak ayından itibaren Akkuyu nükleer santralinde kullanılacak donanımlar için Rusya'dan 51 milyar ruble aldıklarını aktardı.
Nükleer santralin inşası sırasında şirketler havuzu oluşturmak istediklerini kaydeden Kirienko, "Türk firmalarıyla sadece Akkuyu'da değil, 3. ülkelerde de çalışmak istiyoruz. Tecrübe kazanan Türk yatırımcıları ile birlikte işbirliğini devam ettirmek istiyoruz. Santral inşaat ihalesinde 2. ve 3. sırada yer alan firmalarla da birlikte çalışma imkanını araştıracağız" diye konuştu.
Benzer bir projeyi Hindistan'da inşa ettiklerini ifade eden Kirienko, Akkuyu için önerilen tüm teknik çözümlerin denenmiş çözümler olacağını vurguladı.
Kirienko, Akkuyu nükleer santralinin tüm aşırı, beklenmedik durumlara karşı dayanıklı olacağına dikkati çekerek, "Türkiye'de de en modern, en güvenli, en etkin nükleer santrali inşa etmek için çalışacağız" ifadesini kullandı.
Yapılan anlaşmalardan yükümlülüklere tamamen sadık olduklarını ifade eden Kirienko, şöyle devam etti:
"Anlaşmalara riayet ediyoruz. En güvenli değil sadece, azami etkin bir tesise dönüştürmek önemli. Kendi finansman kaynaklarımızı kullanıyoruz. Finansman konusunda yükümlülükleri öncelikli olarak 51 milyar ruble aldık yılbaşından bu yana. Akkuyu donanım alımı yatırımı olacak. Ruhsat aldığımızda, olabildiğince kısa bir sürede yapım çalışmalarına başlayacağız. Mali sıkıntılara rağmen yükümlülükler kapsamında çalışacağız."
Ankara Üniversitesi Rektörü Erkan İbiş, Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin nükleerde doğru yol haritası çıkardığını ifade etti.
Hacettepe Üniversitesi Rektörü Murat Tuncer de imzalanan anlaşmalarla Türkiye'de kurulacak nükleer santrallerde çalışacak mühendislere katkı sağlamak istediklerini söyledi.
İstanbul Teknik Üniversitesi Rektörü Mehmet Karaca ise anlaşmalar çerçevesinde lisansüstü düzeyde insan kalitesini yükseltmeye hazır olduklarını belirtti.
Rusya Federasyonu Ulusal Nükleer Araştırmalar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mikhail Strikhanov da sağlanacak işbirliği ile Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu insan kaynağını yetiştireceklerini kaydetti.
Bakan Yıldız anlaşmalarının imzalanmasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Savcılığın iddianameyi hazırlamasıyla hukuki sürecin başladığını aktaran Yıldız, "Konu artık tamamen hukuki bir süreçtedir. Bu süreç içerisinde, süreci etkileyebilecek herhangi bir cümleden kaçınmamız lazım. Suçluların bulunması, tespit edilmesi ile alakalı Türk adaletine olan güvenimizi bu vesileyle bir kez daha vurgulamamız lazım. Sonucunu da hep beraber takip ediyor olmamız gerekir" diye konuştu.
Elektrik kesintileri
Yıldız, ülke genelinde yaşanan elektrik kesintilerine yönelik soru üzerine, "Herhangi bir şirketin 'Ben elektriği şu anda veriyorum, 3 saat sonra vermiyorum' deme yetkisi bulunmamaktadır. Bunun bir mekanizması var" karşılığını verdi.
Üretim santrallerinin gün öncesinde verdikleri fiyat tekliflerine göre sıralandıklarını anlatan Yıldız, şunları söyledi:
"Bu aslında Türkiye'deki arzın talepten daha çok olduğunu gösteriyor. Bölge olarak, stratejik olarak 1 nolu talimat dediğimiz konu karşısında arkadaşlarımız gerekli önlemleri aldılar. Amacımız özel sektör için ne çok aşırı kar etmek ne de zarar etmek. Her ikisi de olmasın, makul fiyatla versinler ve Türkiye'nin enerjiyle alakalı bütün yapılanmasını hep beraber sağlamış olsunlar."
Yıldız, son iki yıldan beri Türkiye'de elektrik üretim şirketlerinin arz fazlalığı bulunduğuna dikkati çekti.
Bu yıl yağış oranlarının arttığını belirten Yıldız, şunları kaydetti:
"Şu anda ülkemizin aldığı yağışlar, özellikle HES'lerin çalışılmasına dönüktür. 2014 yılından daha fazla HES çalışılıyor. Su kaynaklarından elde ettiğimiz HES'ler, aslında tercih ettiğimiz doğalgaz ithalatından daha önceki üretimlerdir. Suyun enerjisini almadan akıtmamalıyız. Sudan elektrik elde ettikten sonra akıtmalıyız.
Doğalgaz santrallerinin HES'lerle rekabet edemediği bugünün gerçeği değildir. 10 yıl önce de 30 yıl önce de böyleydi. Biz bütün santrallerin, rekabet ortamında bu piyasayı oluşturmasını istiyoruz. Genellikle üretim santralleri için elektrik fiyatlarının yükselmemesi lazım geldiğini söyleyen kamuoyu, şu anda 'niçin elektrik fiyatları düşük' tarzında davranıyor."
"Akkuyu nükleer santrali takviminde değişiklik yok"
Yıldız, Akkuyu nükleer santralinin inşasında gecikme olup olmayacağına yönelik soru üzerine, "Şu anda takvimde Rosatom tarafından, tarafımıza öngörülmüş bir değişiklik bulunmamaktadır" yanıtını verdi.
Akkuyu'da, Türkiye'nin en büyük projesini gerçekleştirdiklerini vurgulayan Yıldız, "Karşılıklı gerekçeler var. Malum, biz gerek kıyı şeridi gerekse enerji piyasası ile alakalı kanuni düzenlemelerle ilgili kanun tasarısını TBMM'nin onayına sunmuştuk. Kanun tasarısı yetişmedi. Meclis açıldıktan sonra gündeme gelecek ilk kanun tasarısı olur" diye konuştu.
Yıldız, şunları belirtti:
"En önemli başlığın güvenlik kısmı olduğuna inanıyorum. Fukuşima'dan sonra, güvenlik önlemlerinin çok daha artırıldığını ve bunla alakalı bir kısım proje değişikliğine gidildiğini kamuoyuyla paylaşmıştık. Her iki ülkenin de menfaatine olan, bu projenin bir an önce bitmesidir. Biz, Rosatom'la beraber, birbirimizin işini kolaylaştıracağız ve riskleri olabildiğince azaltacağız."