Kamuda Sürdürülebilirlik Raporu Çalışmalarında ETKB Öncülüğü

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Bakanlık Sürdürülebilirlik Raporu Çalışması Başlangıç Toplantısında açılış konuşması yaptı.

14.01.2021
  • Paylaş

Sürdürülebilir kalkınmanın; ekonomik gelişimin sosyal kalkınma ve çevre koruma perspektifinden ortaya konması olduğunu belirten Dönmez, Ekonomik kalkınma ile Enerjinin neredeyse bire bir ilişkisi dikkate alındığında mühendislik perspektifinden sürdürülebilirlik için;  üç “E”nin yani Ekoloji, Ekonomi ve Enerjinin sınır şartlarının optimizasyonu probleminin çözümü de denebileceğini ifade etti.

Bakanlığın, “enerji ve doğal kaynaklarını verimli ve çevreye duyarlı şekilde değerlendirerek ülke refahına en yüksek katkıyı sağlama” misyonunun ve “enerji ve doğal kaynaklarda güvenli bir gelecek” vizyonunun aynı zamanda güçlü bir sürdürülebilirlik hedefini ortaya koyduğunu ifade eden Dönmez, Bakanlık Stratejik Planında “Sürdürülebilirlik” ve “Çevreye ve Hayata Duyarlılık” başlıklarının yer almasının sürdürülebilirliğe verilen önemin bir başka göstergesi olduğunu aktardı.

Çevre yönetimi bağlamında Bakanlık olarak başarılarına değinen Dönmez, şöyle konuştu:

“Çevre ve doğal kaynakların korunması faaliyetlerimizden 2019 yılı raporunda yer alan bazılarını hatırlayacak olursak; Atı Yönetimi ve Toprak Kalitesi Koruma kapsamında 52 proje’nin, Su Kalitesi Koruma kapsamında 20 projenin, Hava kalitesi kontrolü ve İklim Değişikliği kapsamında 14 projenin, toplamda 91 milyon TL yatırım ile 86 projenin yer aldığını görmekteyiz”.

Sürdürülebilirlik perspektifinden Bakanlığın, bağlı, ilgili ve ilişkili kuruluşlarının geri dönüşüm ve geri kazanımda yenilikçi projeleri ve uç ürünler elde etmesinde ortaya koyduğu çaba ve sonuçlarına dair paylaşımda bulunan Dönmez, şöyle devam etti:

“Enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji alanındaki atılımlarımızı hız kesmeden devam ettirmenin yanı sıra enerji ve tabii kaynaklarımızı çevreye duyarlı olarak kullanmak, yer altı kaynaklarımıza keşiften üretime, hammaddeden yarı mamul ve mamul maddeye ARGE çalışmalarımızla değer katmak ve su, toprak ve hava yönetimini en doğru şekilde sağlamak, çevre ve sürdürülebilirlik konularındaki perspektifimizi ortaya koymaktadır. Atık, su ve karbon ayak izlerinin küçültülmesi noktasında başlıca; sıfır atık, maddesel geri kazanım, rehabilitasyon, sektörler arası sinerji ve endüstriyel simbiyoz çalışmalarımızı geliştirerek devam ettirmeliyiz. 

Çevresel, sosyal ve yönetişim boyutları ile beraber sürdürülebilirlik stratejisi, kurumlar için olmazsa olmaz hale gelmektedir. Artık, halka açık şirketler faaliyet raporlarında finansal sonuçlar kadar önemli olan sürdürülebilirlik stratejilerini ve uzun vadede nasıl değer yaratacaklarını da raporlamaktadır. Çevresel, Sosyal ve Yönetişim konularında performansı daha iyi olan şirketler; daha düşük sermaye maliyetine, daha yüksek kâr marjına ve şirket değerine ulaşmaktadır. Sermaye Piyasası Kurulunun "Uy ya da Açıkla” yaklaşımına dayalı düzenlemesi şirketlerin çevresel, sosyal ve kurumsal yönetim bilgilerini 2021 yılından itibaren belirlenen ilkeler çerçevesinde açıklamalarını öngörmektedir. Sürdürülebilirlik odaklı yeşil finans piyasası da bir taraftan olgunlaşmaya başlarken yeşil tahvil, yeşil kredi ve yeşil sukuk gibi ürünlerle birlikte ürün çeşitliliği de artıyor.

Bugün sürdürülebilirlik perspektifinin kurum kültürümüzde daha belirgin olarak yer alması adına önemli bir adım daha atıyoruz. Bu çalışma ile sürdürülebilirlik perspektifinden sorumluluk ve gelişim alanlarımızın belirlenmesi, sektörümüze öğrenen ve öğreten rolümüz ile kamu öncülüğü yapma, Değer zincirimizin maksimizasyonu, hesap verebilirlik ve şeffaflık noktasındaki katkıları ile kurumsal kapasitemizi daha da geliştirmemizi vesile olacağına inanıyorum.”