Bakan Yıldız STEAM Enerji Arenası Değişen Dinamikler Konferansına Katıldı

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Doğu Akdeniz doğalgazının, Mısır üzerindeki LNG tesisleri aracılığıyla dünya piyasalarına çok ciddi bir şekilde sunulabileceğini düşünmediğini söyledi.

04.05.2015
  • Paylaş

 

Bakan Yıldız İstanbul Conrad Hotel'deki Steam Enerji Arenası Değişen Dinamikler konferansında, siyasetin enerji sektörü üzerindeki yükünün en fazla olduğu bölgenin Doğu Akdeniz olduğunu belirtti. Türkiye İsrail ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin ve Türkiye'nin bulunduğu politik durumun, bu bölgedeki projelerle ilgili belli açmazları ortaya koyduğunu dile getiren Yıldız, Doğu Akdeniz doğalgazının Mısır üzerindeki LNG tesisleri aracılığıyla dünya piyasalarına çok ciddi bir şekilde sunulabileceğini düşünmediğini söyledi. Yıldız "Düşen ham petrol fiyatları ve buna bağlı gelişen doğalgaz fiyatları ile beraber daha az rekabet imkanı olan LNG'nin bu manada çok zorlanmış bir proje olacağı kanaatindeyim" ifadelerini kullandı.

 

Yıldız, uluslararası hukukça tam olarak tanımlanmamış ve münhasır ekonomik sahaları netleşmemiş alanlardaki yapılacak herhangi bir işlemin yalnızca bölgenin hukukuna değil, aynı zamanda dünyadaki denizlerle ilgili hukuka da aykırı olduğunu kaydetti.
Irak'taki enerji kaynaklarının paylaşımına yönelik, herhangi bir doğal kaynak çıkıyorsa bu kaynağın o ülke halkının tamamına ait olduğunu dile getirdiklerini hatırlatan Yıldız, aynı şeyleri Kıbrıs için de söylediklerini belirtti.
Yıldız, Asya ve OPEC ülkeleri merkezli olmak üzere Orta Doğu, Rusya, Kafkasya orijininde gelişecek bütün projelerin takipçisi olacaklarını ve arz güvenliğini geliştirmek ve kaynak çeşitliliğini sağlamak için yeni hidrokarbon merkezleri ile ilgili bu projeleri yakından takip edeceklerini söyledi.

TANAP ve Türk Akımı projeleri

Türkiye'nin yalnızca bir transit ülkesi olmaktan ziyade özellikle 50 milyar metreküplük doğalgaz tüketimi ve artan büyüme rakamları ile her geçen gün bir doğalgaz merkezi olma adaylığını daha da güçlendirdiğini belirten Yıldız, "Bize dendi ki 'siz Türk Akımı'nı yaptığınız takdirde özellikle TANAP etkilenecek mi veya dengeleri Rusya lehine mi geliştireceksiniz?' Türkiye'nin özellikle bu proje ile alakalandığı konum ve tavır, yalnızca tek başına bu projenin velisi olan bir konum değildir. Herkes kendi omuzundaki soruna çok iyi dikkat etmek durumundadır. Biz özellikle Türkiye'nin doğalgazdaki arz güvenliği ile alakalı bütün konularında aracısız kaynak çeşitliliği ve yeni projelerle beraber almaktan yanayız" diye konuştu.
Yıldız, Türkiye'nin yaklaşık 14-15 milyar metreküplük güzergahını yenileme ile ilgili önemli bir karar aldığını ama projenin 63 milyar metreküpe çıkmasına karar verecek olanın arz ve talebin buluştuğu nokta olduğunu belirterek, şunları söyledi:
"Biz Türk Akımı'ndan yeni bir sipariş vermeyeceğimizi belirttik. Türkiye'nin doğalgaz ile alakalı büyümesinde çok ama çok cazip bir teklif olmazsa kaynaklarımızı güzergahlarımızı ve başka bir şekilde tedarik edeceğimizi belirttik. Geriye kalıyor 63 milyar metreküpün 46-47 milyar metreküplük kısmı, eğer Avrupa Birliği üyesi 28 ülke bununla alakalı bir talepte bulunuyorsa bu ticari bir konuya dönüşmüştür. Avrupa Birliği'nin mani olmadığı bir talebi oluşturmak Türkiye'nin işi değildir. Böyle bir sorumluluğu kendi omuzlarımızda da görmüyoruz. Şimdi siz hem bir sipariş verir hem de 'böyle bir projenin önü nasıl açılır' derseniz bunda çok ciddi bir çelişki vardır."
Türkiye'nin, tarafı olduğu konularda son derece net, anlaşılabilir ve kararlılığını hissettiren politikalarını kamuoyu ile paylaştığını belirten Yıldız "Bu konu, o konulardan bir tanesi değildir, tarafı olduğumuz yanı vardır, tarafı olmadığımız yanı vardır, yani siz sipariş vererek o projenin nasıl olduğunu nasıl gerçekleşeceğini sorarsanız bunun doğru olmadığını bir kez daha buradan belirtmek isterim" dedi.
Türkiye'nin her zaman icraatın önünü açtığını da belirten Yıldız sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şimdi zaman zaman soruluyor 'Nabucco neden öldü' diye. Türkiye adının Nabucco olması TANAP olması veya MANAP olması ile alakalı kendi fonksiyonunu icra etmiştir. 1800 kilometrelik boru hattı buradan geçecekti şimdi yine geçiyor ama Nabucco olmadığında ne değişmiştir, boru hattı Bulgaristan üzerinden Romanya ve Avusturya'ya gidecekken, Yunanistan üzerinden İtalya'ya gitme kararı almıştır. Yani değişen kesim Avrupa'nın kuzeyiyle güneyidir. O yüzden Türkiye burada kaybeden değil, tam tersine konumunu koruyan ve kazanan ülke olmuştur. Boru hatlarının, boruların, işçiliğin ihalesi yapılmış ve 7 tane büyük merkezde şantiyeler çalışmaya başlamış ve 800 kilometreyi geçen kamulaştırma bedelleri ödenmiş, miktarları tamamlanmış ve bunlar 1800 kilometre gidecek şekilde de planlamaları ve programlamaları yapılmıştır."

"TANAP kendisine çizilen programın 3 ay önündedir"

TANAP projesinin kendisine çizilen programın 3 ay önünde olduğunu, 45 milyar dolarlık harcamanın 2018 yılına kadar tamamlanmasının planladığını belirten Bakan Yıldız, Türkiye'nin 2018 yılının sonuna kadar kendi payına düşen görevlerini tamamlayacağını dile getirdi.
Yunanistan'daki politik bir takım değişikliklerin, ülkenin bu kadar büyük bir projenin karşısında tutumunu ve tavrını değiştirmeye neden olmaması gerektiğine inandığını ifade eden Yıldız, İtalya'nın 8 milyar metreküplük siparişiyle aynı kararlılıkta durduğunu kaydetti.

"(TANAP'a yeni ortaklar alınmasına ilişkin) Somut manada görüşeceğimiz bir iki firma olacak"

Yıldız, STEAM konferansında yaptığı konuşma sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
TANAP gibi büyük projelerin gerçekleşeceğine olan inanç arttıkça taleplerin de arttığını belirten Yıldız, "Somut manada görüşeceğimiz bir iki firma olacak. Bu firmaların da halka açık olmaları ve dünya piyasalarında yer almaları sebebiyle ancak bu açıklamaları kendileri yaptığında değer kazanacaktır" dedi.

"Böyle bir talebi Türkiye sağlayacak değil"

Türk Akımı projesinin ne kadarlık kısmının Türkiye'nin iç ihtiyacına yönelik olduğuna ilişkin soru üzerine Bakan Yıldız, dört boru hattından gelecek olan toplam 63 milyar metreküplük doğalgazın 15 milyar 750 milyon metreküpünün Türkiye'nin iç ihtiyacı ile ilgili olduğunu söyledi.
Yıldız, diğer üç boruyla transfer edilecek geri kalan 46-47 milyar metreküplük kısmı için talebin Avrupa Birliği ülkelerinden geleceğini vurgulayarak, "O siparişi AB üyesi ülkeler veriyorlarsa, arz ve talep bir noktada buluşacaktır. Vermiyorlarsa, böyle bir talebin oluşmasını Türkiye sağlayacak değildir" diye konuştu.

"Tahkim heyetinin sonucunu bekleyeceğiz"

Tahkim sürecindeki İran doğalgazıyla ilgili anlaşmazlığın hatırlatılması üzerine Bakan Yıldız, mahkemenin müzakere ve duruşmaları bitirdiğini ve karar aşamasında olduğunu belirterek, bu ay veya gelecek ay içerisinde kararın çıkabileceğini kaydetti.
Tekrar anlaşma ihtimalinin söz konusu olmadığını ifade eden Yıldız, "Biz artık tahkim heyetinin kararına bu işi bıraktık. İranlı kardeşlerimizden bu manada yeni bir teklif olmadığı için, yeni bir görüşme arzusu da olmadığı için biz tahkim heyetinin sonucunu bekleyeceğiz ve ne tür karar gelirse de ona tabi olduğumuzu söyleyeceğiz" ifadelerini kullandı.

"Türkiye gerçekleriyle uzak"

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) lideri Devlet Bahçeli'nin çiftçilere mazotun 1,75 lira üzerinden verileceğinin hatırlatılması üzerine üzerine Bakan Yıldız, "MHP sağolsunlar biraz daha gerçekçi davranmış ama yine Türkiye gerçekleriyle mesafesinin uzak olduğunu söylemem lazım" dedi.
Bu ülkeyi yönetmek gibi bir gayesi olmayan bazı yöneticilerin, oturduğu yerden çay kahve içerken böyle taahhütlerde bulunmalarını doğru bulmadığını ifade eden Yıldız, "7 Haziran akşamında vatandaşımız her zaman olduğu gibi Türkiye'nin gerçekleriyle ve siyasi istikrarıyla karşı karşıya kalacak" diye konuştu.
Cumhuriyetçi Halk Partisi lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun seçim vaatlerini de eleştiren Bakan Yıldız, şöyle konuştu:
"Sayın Kılıçdaroğlu'nun bahsettiği gibi TÜPRAŞ'taki motorinin çıkış fiyatı 1,21 lira değildir. 1,41 liradır ve 13 bin 600'e yakın bayi ile beraber. Türkiye'nin dört bir tarafına dağıtılan benzin ve motorinin herhalde TÜRAŞ'ın kapısından bidonlarla dağıtılacak hali yok. 42 kuruş da bayilerin kar payı var. 40, 42 veya 38 olabiliyor, değişken bir şekilde. Toplarsanız 1,80-1,81 lira yapıyor. KDV almıyorsunuz, ÖTV de zaten almıyorsunuz, anladığım kadarıyla. Nasıl yönetilecek? 46 milyar lira civarında geçtiğimiz yıl toplanan ve toplandıktan sonra yol, su, köprü, hizmet, sağlık ocağı ve hastane, adliye sarayları olarak vatandaşımıza dönen kamu harcamalarının finansmanı, buradan toplanan vergilerle oluyor. O zaman bir parti yöneticisinin şunu da açıklaması gerekiyor, 'Ben buraya yapılan hastanelerin, adliye saraylarının inşaatını durduruyorum. Çünkü ben bu vergiden vazgeçiyorum' demesi lazım. Gerçekçi olalım."
Türkiye'de mesken başına aylık tüketilen elektriğin 137 kilovatsaat olduğunu anımsatan Bakan Yıldız, CHP lideri'nin 230 kilovatsaate kadar elektrik parası almayacağını vaat etmesini eleştirdi.
Yıldız, Kılıçdaroğlu'nun bunu sehven yaptığını veya yanlış bilgilendirildiğini düşündüğünü belirterek, "Eğer kasten yapıyorsa durum daha da kötüdür. 'Oradan 5 milyar lira silin, buradan 25 milyar lira silin' diyerek bu işler olmaz" ifadelerini kullandı.
Devlet Bahçeli'nin 200 kilovatsaatin altında elektrik kullananlardan ücretin yüzde 75'ini tahsil edeceğini açıklamasının Türkiye'nin gerçekleriyle bağdaşmasa da CHP'nin seçim beyannamesine göre daha insaflı olduğunu ifade eden Yıldız, "Çiftçilerimize motorin ve mazot desteğiyle oluşan toplammaliyet şu anda 11 milyar liraya yakındır. Çiftçimize 19 ayrı kalemde destek veriliyor. Mazot desteği bunlardan bir tanesi. O yüzden gerçekçi olacağız, samimi olacağız ve inandırıcı olacağız. Vatandaşlarımız bunların her birini ayıklayabilecek feraset ve sağduyuya sahiptir. Bizim de güvenimiz bunların 7 Haziran akşamında tezahür etmesidir" değerlendirmesinde bulundu.
Yüzde 90 yenilenebilir enerji
Yıldız, Türkiye'de 2015 yılında devreye alınacak 4 bin megavatlık elektrik santrallerinin yüzde 90'ının yenilenebilir kaynakları kullanacağını açıkladı.
Yılbaşından bu yana devreye alınan bin 200 megavatlık elektrik santralinin ise yüzde 95'lik kısmının yenilenebilir enerji kaynaklarını kullandığını ifade eden Yıldız, rüzgar, güneş, su ve jeotermal ile ilgili stratejik planlarda yeni hedefler belirlendiğini anımsattı.
Yıldız, jeotermal enerji üretiminde hedefin 600 megavattan bin megavata çıkarıldığını hatırlatarak, Maden Tetkik Arama (MTA) Genel Müdürlüğü'nün yeni bulduğu alanlarla tahminlerden daha hızlı ilerleme sağlanacağını söyledi.

"Güney Kıbrıs Yerel Yönetimi'nin aramaları gayri hukukidir"

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ndeki gelişmeler ve Doğu Akdeniz'deki doğalgaz aramaları ilgili gelen bir soru üzerine Yıldız, enerji sektöründe modelin oluşturulması ve tekrar yapılanma da dahil olmak üzere birçok konuyu enine boyuna değerlendirdiklerini belirterek, şunları kaydetti:
"Kıbrıs bizim için herhangi bir yer değildir. Kıbrıs şehitlerimizle beraber, bütün ekonomik yapımızla beraber iç içe olduğumuz bir bağımsız ülkedir. Biz oraya son derece somut bir master plan sunduk. Mutlaka değerlendireceklerdir.
Biz enerji sektörünün, yeraltındayken savaşın, yer üstündeyken barışın gerekçesi olması konseptinin değiştirilmesinden yanayız. Bunun gerçekçi bir şekilde, daima barıştan yana kullanılmasının yanındayız. Münhasır ekonomik sahaları netleşmemiş, uluslararası hukuka göre en son halini almamış bir yapı içerisindeki aramalar gayri hukukidir. KKTC cumhurbaşkanı Güney Kıbrıs Yerel Yönetimi'yle beraber bir uzlaşı içerisindeki bir noktanın hem bölgeye hem de ülkelerimize faydalar getireceğine inanıyorum."